Pazar, Ocak 31, 2010

Minikler Türkiye Salon Okçuluk Yarışması (27-28 Ocak 2010) - Isparta






- Minikler yarışması çok güzeldi; ufacık cocuklarımız gönüllerince ok atıp eğlendiler, hemde yarışarak kendilerini sınadılar, ama yarışma sonunda madalyalarını alamadıkları için üzüldüler.

- Geçen yıl bize GSGM de gelen görevli müffetişlere blog sitemin ilk sayfasını print edip verdim, dedim ki '' hem okçuluk hakkında bilgi edinebilir hemde Türk okçuluğunu güncel olarak takip edebilirsiniz ''. Onlarda teşekkür ettmişlerdi. Umarım takip ediyorlardır da okçuluk antrenörllüğünü meslek olarak kabul ettirmek için uğraşırlar.
- Antrenörlerimiz; bu karda kışta cocuklarımızla canla başla uğraştılar yine. Yarışmada bir sporcu velisi şöyle dedi bana'' hocam, ben ilk defa bir yarışmada kızımın arkasında durdum, stresten ülserim azdı, siz senelerdir nasıl dayanıyorsunuz''. Okçuluk antrenörlüğü çok çilekeş ve özveri isteyen bir iş, meslek demiyorum çünkü daha meslek olarak kabul edilmedi.
Ama hakemler kadar değeri yok malasef, yıpranma tazminatı bile almıyormuşuk biz, hakemler bizim tam iki katımız harcırah alıyorlar ama biz yıprandık senelerce. Antrenör değil mi çocuğu 9-10 yaşında alıp yetiştiren, malzeme bulan, ok atacak yer bulan, kamplarda ve yarışmalarda ailesinden uzak kalan, çantaları taşıyan..., yıpranan kim ?
- Yarışma toplantısında bize okuyun dendi, biz yıllardır okuyoruz zaten, ama siz de imza attığınız yarışma reklamasyonunu okuyun bir zahmet. Çocuklarımız madalyalarını bile alamadılar, kargoda karışıklık olmuş, cebimde getiririm o madalyaları, tüm hevesleri kırıldı sporcuların. Yetkililer madalyaların adreslerine göndereceklerini söylediler ama şahsen ben utandım, ufacık çocuklar benim madalyamı niye vermiyorlar diye annelerine koştukça.
- Biz başarılı bir camia olmak istiyorsak, işimizi göstermelik ve konuşmak için değil gerçek anlamda icraata dökmeliyiz. Madalyasını kürsüde alamayan bir cocuğun gözünde ne duruma düştük görebiliyormusunuz, bizlere güven duygusu kaldımı acaba o çocuklarda vede velilerinde.
- Herşeye rağmen okçuluk hızla gelişiyor; geçmişte milli sporcu olan onlarca okçu kardeşimiz spor öğretmeni olarak çalışıyorlar. Bu imkanları sağlayan, sporcuları milli takıma yetiştiren yine antrenörlerimiz değilmi? Helede ekmeğin aslanın ağzında olduğu bu devirde, Avrupa ve Dünya şampiyonalarında derece alan sporcular direk işbaşı yapabiliyor. Sporcularımızda bunu farkında, onlar çok çalışmak istiyor, bizde idareciler olarak onlara ciddi yaklaşalım. Herkesin bildiği şeyleri söylüyorum ama birilerinin en azından internet ortamında bunları ifade etmesi gerekir diye düşündüm ve blog sayfamda sizlerle paylaşmak istedim.
- Isparta' daki yarışmalarda ve kamplarda emeği geçen Yalçın Ünsal hocama ve üniversite yetkililerine tekrar teşekkür ederim. Saygılar. -Resim Eklenecek...

Çarşamba, Ocak 20, 2010

Isparta Türkiye Salon Okçuluk Yarışması (Büyük-Genç) Ocak 2010










-
- Isparta' da yarışma çok güzeldi, Yalçın Ünsal hocam uğraşmış organize etmiş, sağolsun.
Büyükler kategorilerinde milli takım puan barajını aşan sporcu sayızı azdı ama gençlerde daha fazla oldu. Compound yay kategorisinde büyüklerde kimse barajı aşamazken gençlerde iki erkek bir bayan compound yay sporcumuz barajı aşma başarısını gösterdi. Recurve yay dalında iki büyük bayan ve bir büyük erkek barajı geçip Avrupa şampiyonasına gitme hakkı elde etti. Recurve yay sporcularımıza olimpik oldukları için çok destek olunmasına rağmen compound yay sporcularımız malesef ikinci plana itildi. Bu nedenle ulaşılan sonuçlara göre; 9 sporcu recurve yay dalında milli takımda yarışırken sadece 3 sporcumuz compound yay dalında yarışmaya katılcak, onlarda genç sporcular. En ilginç veri de, bir önceki yarışmada büyük erkek compound yay sporcu sayısı 66- iken bu yarışma sadece 24- olması.
- Isparta' daki yarışmada, birkaç bölge takım listeleri teslim edildikten sonra atılan puanlara bakarak bir kaç kere takımlarının yarışacakları kategorileri değiştirdiler, bu kurallara uygunmu onu bilmiyorum ama daha önce bu tür bir değişiklik yapılmıyordu, herhalde kurallar değişti !
- Başkan vekili Kahraman Bahatır'ın vefatı nedeniyle boşalan yönetim kurulu üyeliğine, İzmir bölgesinden Cumhur Yavaş getirildi.
- Isparta bölgesi il protokolu olarak yarışmaya ilgi gösterdi, sağolsunlar.

Pazartesi, Ekim 12, 2009

TRT 'nin Spor Kanalı Yolda

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, 24 saat yayın yapacak spor kanalının hazırlıklarını sürdürdüklerini, öneri götürecekleri spor federasyonlarının mali yüke katılması halinde bu alanda yayın yapacak çok güçlü bir kanalın faaliyete gireceğini söyledi.
TRT, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Denizli Belediyesi arasında ilki düzenlenecek Uluslararası Geleneksel Türk Spor Oyunları'na ilişkin protokol, Rixos Oteli'nde düzenlenen törenle imzalandı.
Burada konuşan Şahin, TRT olarak spora büyük önem verdiklerini ve her alanını desteklemeyi hedeflediklerini ifade etti.
TRT bünyesinde bir spor kanalının kurulması için çalışmalara başladıklarını açıklayan İbrahim Şahin, ancak TRT'nin bunun mali yükünü tek başına kaldıramayacağını belirtti. Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül'e bu konuyla ilgili bir öneri getirdiğini anlatan Şahin, şöyle konuştu:
''Federasyonlar artık özerkleşti, aşağı yukarı bütün federasyonların da bu anlamda tüzükleri de yayınlandı. Federasyonların gücü nispetinde onlara belirli miktarlarda eski tabirle 'salma' salalım. Yani, bu şekilde bu kanalın parasal yükünü ortadan kaldırırsak TRT olarak gerek arşivimizdeki gerek şu anda yayınlamakta olduğumuz spor organizasyonlarıyla birlikte çok güçlü bir kanal ortaya çıkarabiliriz.
Sayın Gençlik ve Spor Genel Müdürümüze huzurunuzda teşekkür ediyorum. Kendileri çok candan kabul ettiler. Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız da bu işe çok sıcak bakıyor. Tüm federasyon başkanlarını TRT'nin ev sahipliğinde toplayarak onların görüşlerini alacağız. Eğer federasyon başkanları, bu organizasyon için 'biz mali yüküne katılıyoruz' derlerse 24 saat spor yayını yapan çok güçlü bir kanalı kurmak için çalışmalara başlayacağız.''
Şahin, spor kanalına ilişkin bir tarih belirlenip belirlenmediğine ilişkin soru üzerine de, ''Biliyorsunuz TRT 2 ayda bir kanal açıyor. Bizim için karar verilirse 2 ay sonra spor kanalını da faaliyete sokarız'' karşılığını verdi.
Öncelikle federasyonlardan olumlu yanıt almalarının önem taşıdığını dile getiren Şahin, ''Çünkü, en ağır yükü federasyonlar yüklenecek, parayı verecek olan da onlar. Onun için de federasyonların 'evet' demesini sağlamamız lazım. Ondan sonra karar vereceğiz'' diye konuştu.
TRT bünyesinde 2 kanalı daha hizmete açacaklarını da duyuran Şahin, turizm ve belgesel kanalının 17 Ekimde, müzik kanalının ise 30 Ekimde seyirciyle buluşacağını kaydetti.
-''JAPON GÜREŞİNİ DÜNYA TANIYOR''-
TRT kanallarında kültüre önem verdiklerini ve tanıtımı için çaba gösterdiklerini dile getiren Şahin, ''Bazen kendi kültürümüzü benimsemiyoruz. Ama şimdi Balkanlar'a gidin, Türk cumhuriyetlerine gidin, oradaki eğlence merkezlerinde bizim şarkılarımız, türkülerimiz okunuyor'' dedi.
Bu amaçla geleneksel spor oyunları organizasyonuna da destek verdiklerini anlatan Şahin, Türk ata sporlarının tanınması gerektiğini söyledi. Bazı ulusların kendi sporlarını en iyi biçimde dünyaya tanıttıklarına işaret eden Şahin, ''Japonların bir Japon güreşi var, bunu canlı yayınlıyorlar ve tüm dünyaya kabul ettirdiler. Bizim ata sporumuz olan yağlı güreşleri sanki yavaş yavaş unutuyoruz ve biraz da böyle hafife alıyoruz. Halbuki, çok önemsenmesi gerekli bir spor organizasyonudur'' diye konuştu.
Şahin, ''Amerikan futbolu ABD'de film ve televizyon dizilerinde çok fazla gösterildi ve tüm dünyanın kabul ettiği bir spor haline geldi. Geleneksel sporlarımızı da TRT'deki dizilerde lanse edebilir miyiz?'' sorusu üzerine de, ''Bunların bir şekilde senaryoya yedirilmesi gerekiyor. Yazılması gerekiyor ki oynayalım. Tabii ki bunlara yer veririz. Önemli olan bilgi, daha sonra ilgi, sonra da onu ekranlara taşımaktır'' yanıtını verdi.
-YAĞLI GÜREŞLERDEN GÖKBÖRÜ'YE...-
Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül de dünyanın pek çok ülkesinin kendilerine özgü sporlara ilişkin büyük organizasyonlar düzenlediğini anımsattı. İsrail'de düzenlenen Maccabi Oyunlarının dünyanın değişik yerlerindeki Musevileri bir araya getirdiğini ifade eden Akgül, Türk geleneksel sporlarının da aynı biçimde tanıtılabileceğini belirtti.
Bu amaçla yıllardır özellikle Türk dünyasında ilgi gören ve büyük seyirci çeken geleneksel sporların geniş kapsamlı bir organizasyonla oyunlara dönüştüğünü anlatan Akgül, Uluslararası Geleneksel Türk Spor Oyunlarının TRT, Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile Denizli Belediyesi'nin işbirliğiyle 2010 yılının Mayıs ayında gerçekleştirileceğini kaydetti. Sporların yayın haklarının TRT'de bulunduğunu belirten Akgül, bu oyunlarla ülkeler arasında işbirliğine de daha geniş bir zemin sağlanacağını ifade etti.
Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi ise bu organizasyona ev sahipliği yapmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. Türk ata sporlarının binlerce yıllık geçmişinin bulunduğuna işaret eden Zeybekçi, ''Bu organizasyon, eski sporları insanımıza yeniden hatırlatacaktır'' diye konuştu.
Organizasyon kapsamında, gökbörü, cirit, yağlı güreş, aba güreşi, kuşak güreşi, at üstünde okçuluk, menzil okçuluğu, aşık ve çevgan sporlarına ilişkin müsabakalar düzenlenecek.
- 02 Ekim 2009, Cuma
- Kaynak :
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=898550&title=trtnin-spor-kanali-yolda

Salı, Eylül 01, 2009

Zafer Kupası Okçuluk Yarışması / Gelibolu / 29-30 Ağustos 2009

-
- Nihai Durum.xls (Kaynak : Okçuluk Federasyonu)

- İlk önce şunu söyliyeyim; burada yaptığım değerlendirmelerin amacı sadece Türk okçuluğunun daha iyiye gitmesi içindir, kimseyi rencide etmek veya birilerini ön plana çıkarmak değildir.

- Dünya' da ilk defa bir resmi yarışmada 63 metre ve 33 metreden okçuluk yarışması yapıldı. Nerede, tabi ki Türkiye' de. Hadi diyelim sahayı çizen görevliler yanlış ölçüm yaptı, bizleri yarışmalarda sözde disiplinize etmeye çalışan sayın hakem heyeti neden sahayı ölçüp kontrol etmedi. Demek ki herşey sözde yapılıyor. Bence bu ciddiyetsizliğin en büyük örneğidir.Okçuluk sahasının hazırlanmasında ilk olarak emniyet tedbirleri alınır ikinciside sahanın ok atış mesafeleri tekrar tekrar kontrol edilerek ölçülür. Normal şartlar altında yarışmanın sıralama atışlarının tekrar edilmesi gerekir ama idareci ve antrenörler çok büyük olgunluk gösterip itiraz etmediler. Arkasından ikinci bir fiyasko daha gerçekleşti; resmi yazıda takım atışlarının yapılacağı yazarken yine takım atışları yapılmadı. Yarışmanın güzel taraflarıda vardı tabi ki; sayın Hakan Çakıroğlu ve ekibinin ayrıca Gelibolu belediyesinin konukseverliği tartışılmazdı. Sporcular yoğun rüzgara rağmen çok güzel mücadele ettiler, bence Türk okçuluğunun gelişimi açısından bu yarışma her yıl mutlaka burada yapılmalı.Çünkü sporcular rüzgarda atmaya yarışma ortamında alışıyorlar. 3 metre fazla atıldığı için yarışmanın toplam puanı üzerinden konuşamayız ama eleme turlarında özelliklede madalya atışlarında sanki Dünya şampiyonasındaki maçları seyrediyormuş gibiydik. Bir çok yetenekli sporcumuz var ama; bu yarışmada çok şiddetli bir rüzgar altında bronz madalya atışında 113 puan atarak (Türkiye rekoru 115 puanla Esra Sülün'e ait) compound yay yıldız bayanlar da 3. olan Burcu Berber' i çok beğendim, bu sporcumuza sahip çıkıp ileriye dönük planlar yapılması lazım bence..
-






Pazartesi, Ağustos 17, 2009

Güney Kore'de Okçuluk Dünya Şampiyonası


Güney Kore' de yapılacak olan Okçuluk Dünya Şampiyonası' na katılacak milli takım sporcularımız bu gün -17 Ağustos 2009- kampa girdi .

Büyük Erkekler ve Bayanlar Dünya Okçuluk Şampiyonası, 1-9 Eylül tarihleri arasında, Güney Kore'nin Ulsan kentinde yapılacak.Türkiye şampiyonada, 5 erkek ve 4 bayan sporcu ile mücadele edecek. Milli takım kafilesinde, kategorilerine göre şu sporcular yer alıyor:

Klasik Yay Büyük Erkekler: Yusuf Göktuğ Ergin(İZM), Serdar Şatır(İST), Mustafa Şahin Karaçam(KAY)

Klasik Yay Büyük Bayanlar: Begül Löklüoğlu(ANT), Neslihan Çakıroğlu(GLB), Begünhan Elif Ünsal(ISP)

Makaralı Yay Büyük Bayanlar: Esra Sülün(ANK)

Makaralı Yay Büyük Erkekler: Dinçer Ekiz(KOC), Demir Elmaağaçlı(KAY)

Milli takım, Dünya Okçuluk Şampiyonası hazırlık kampını Ankara Elmadağ'da yaptı.

-FITA BAŞKANLIK SEÇİMLERİ-

Bu arada, şampiyona öncesinde, Uluslararası Okçuluk Federasyonu (FITA) Başkanlık seçimi de gerçekleştirilecek.

Ulsan kentinde, 30-31 Ağustos'ta yapılacak seçimlerde, mevcut başkan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener tek aday olarak yer alacak.
-Yarışma kafilesinde antrenör olarak Kim Jeong Ho, Cumhur Yavaş ve Gülüşen Güler bulunuyor. Ayrıca yapılacak olan Fıta başkanlık seçimi ve kongresine katılmak üzere Okçuluk federasyonu başkanı Başakan Abdullah Topaloğlu' nun yanısıra bir çok Federasyon yetkilisi de, Kore' ye hareket etti.

Cuma, Ağustos 14, 2009

Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı Dünya Şampiyonası'na Hazır


Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı, Dünya Şampiyonası'na katılmak üzere cuma günü Çek Cumhuriyeti'ne gidiyor.

Çek Cumhuriyeti'nin Nymburk kentinde, 17-22 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek şampiyona için Milli Takım Antrenörleri Nejat Üstün ve İbrahim Yavuz denetiminde çalışmalarını Ankara'da sürdüren milli okçular, şampiyonaya tam kadro katılacak.

Olimpiyat şampiyonu Gizem Girişmen'in de yer alacağı Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı, 17-20 Ağustos tarihleri arasında bireysel, 20-22 Ağustos tarihleri arasında da takım yarışmalarının yapılacağı Dünya Şampiyonası'ndan madalyalarla dönmeyi hedefliyor. Milli Takım Antrenörü Nejat Üstün yaptığı açıklamada, bir süredir şampiyona için Ankara'da sıkı şekilde çalışmalara devam ettiklerini belirtti. Şampiyonada iddialı olduklarını dile getiren Üstün, geçen sene olimpiyatlarda yakalanan başarının ardından çıtalarını yükselttiklerini ve bir çok madalya almak istediklerini söyledi. Gizem, Gülbin, Özgür ve Mustafa gibi deneyimli sporcuların kafilede yer aldığını belirten Üstün, özellikle Gizem ve Gülbin'den birincilik beklediklerini ifade etti. Üstün, şampiyonada Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmek istediklerini vurgulayarak, ''Çok iyi hazırlandık. Çocuklar da iyi çalıştı. Devletimizin, milletimizin bize verdiklerinin karşılığını vermek istiyoruz. Hedefimiz en az 2-3 madalya. Bunu başarıp, elimizde madalyalarla 23 Ağustos'ta ülkemize dönmek istiyoruz'' diye konuştu.

Dünya Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil edecek Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı'nda şu sporcular yer alıyor: Gizem Girişmen, Hanife Öztürk, Hatice Bayar, Gülbin Su, Aliye Çaycı, Semray Taşözer, Özgür Özen, Mustafa Ak, Doğan Hancı, Mustafa Demir, Serdar Macit, ve Abdullah Şener.
- Kaynak : http://www.ajansspor.com/engelliler/Genel/h/20090811/okculukta_zafer_cekecegiz.html?ref=cokyor

DETAYLI BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNLERİ TIKLAYIN :

- RESULTS - PHOTOS (Fıta' dan)
- para-archery world ranking lists
- http://www.paraarchery09.cz/

Perşembe, Haziran 25, 2009

SÜPER MİNİKLER, MİNİKLER VE YILDIZLAR OKÇULUK YARIŞMASI, SAKARYA, HAZİRAN 2009

- Minik sporcuların yarışmaları her zaman çok hoşuma gitmiştir. Çocuklarımız hem sosyal bir ortama girmekte hemde burada gördüklerini illerinde uygulamaktalar. Çocukların bu yaşta yaşadıkları da hafızalarında daimi kalıcı görüntülerdir. Niye bunları söyledim; çünkü biz idareciler, yöneticiler, veliler ve hakemler iyi örnek olur çocuklarımıza güzel yol çizebilirsek, çocuklarımız da bu yolda ilerleyip başarıya ulaşırlar. Şimdi bakalım sporcular yarışmada neler görmüşler.

- Bu yarışmada bazı antrenörlerin sporculara biraz sert ve yüksek sesle çıkış yaptıklarını gördüm, tabi ki yanlıştı. Antrenörlerimizinin çocuk eğitimi hakkında biraz kitap okumaları gerekiyor bence. Kıyafet yönetmeliğini çok iyi uygulanmasını ısrarla söyleyen baş hakem sahadaki garip kıyafetli sporcu yakınlarına hiç bir şey söylemedi. Sağolsunlar federasyon yetkilileri zaten hiç bir şeye müdahele etmiyorlar. Saha küçük olduğu için yarışmalar uzadıkça uzadı, yarışmaların bir kısmı yapılmadı, iptal edildi. Tatil olması sebebiyle yarışmalar üç gün olabilirdi. İki takım olduğu zaman sporculara harcırah verilirken bu yarışma verilen harcırahlar tekrar geri alındı, demek ki uygulayanlarda bile netlik yok. Yarışmanın ödül töreninde yapılan yanlışlıklardan dolayı kürsüye başka sporcular davet edilince sporcu velileri haklı olarak itiraz ettiler, ödül törenini sunan yetkili de haklı olarak elindeki sonuçları kendisinin yapmadığını sadece okuduğunu söyledi ama yine de hakemlerin yaptıkları hatalar yüzünden bir kürsü karmaşası yaşandı ve de hiç hoş bir görüntü olmadı.

- Sonuçta düzeni sağlamakla görevli olanlar kendileri düzeni bozdular. Ama yinede yarışmanın sonunda cocuklarımızın kürsüdeki mutlulukları her şeyi bizlere unutturdu.

-Bazı bölgeler yarışmaya sporcu getirirken sadece getirmiş olmak için bu işi yapmışlar, yanlış çünkü sporcu burada çok ezilir. Bazı kategorilerde yarışmaya katılan sporcuların malzemeleri de çok kötüydü. Ama iyi olan, sporcuların ellerinden geldiği kadar güzel yarışmaya çalışmalarıydı, çok sıcağa ve beklemelerine rağmen.

- Ayrıca federasyonun sitesinde bu yarışmayala ilgili neredeyse hiç fotoğraf yoktu, sadece üç dört tane resim konulmuştu, onlarda birkaç gün sonra siteden kaldırıldı. Ben daha önceden kaydetmiştim ,bunlardan bir kaç tanesini aşağıya koydum. Detaylı fotoğraf görmek isteyen varsa, bu siteyi ziyaret edebilirler: http://okculukkocaeli.blogspot.com/2009/06/okcular-n-komsu-sakarya-ckartmas.html




-Fotğrafların Kaynağı : Okç.Fedrs.Web Sits.

Cumartesi, Haziran 13, 2009

Erzurum' dan Dünya Okçuluk Rekoru Geldi


Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı'nın Erzurum' lu sporcusu Doğan Hancı, İngiltere'de yapılan Uluslararası Okçuluk Şampiyonası'nda Dünya rekoru kırdı.

Bedensel Engelliler Federasyonu Başkanlığının 2009 yılı faaliyet programında yer alan Uluslararası Okçuluk Şampiyonası 05-11 Haziran 2009 tarihlerinde İngiltere 'de yapıldı. Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı sporcularından Doğan Hancı, makaralı yay kategorisinde 70 metrede 347 puan atarak Bedensel Engelliler'de Dünya rekorunun yeni sahibi oldu. Doğan Hancı'nın da bulunduğu Makaralı Yay Milli Takımı şampiyonada üçüncü olarak Türkiye'ye madalya ile döndüler.

Okçuluk Milli Takımı antrenörlerinden Hikmet Dumanoğlu, Doğan Hancı'nın kırdığı dünya rekoru ve kazanılan üçüncülüğün Erzurum ve ülkemiz için gurur verici olduğunu belirterek, "Ağustos ayında Çek Cumhuriyeti'nde yapılacak Bedensel Engelliler Okçuluk Dünya Şampiyonası öncesi bu başarı Doğan Hancı için büyük bir moral kaynağı oldu" diye konuştu.

- Yayın Tarihi : 12 Haziran 2009 Cuma 18:25:36
- Kaynak : http://www.kenthaber.com/dogu-anadolu/erzurum/Haber/Genel/Normal/engelli-sporcu-rekor-kirdi/77b755d0-3fc6-4bec-8f24-94389ccc7541

Cuma, Haziran 05, 2009

Dünya Kupası 3. Ayağı, 2-7 Haziran 2009, Antalya

Esra SÜLÜN ( Resim : Fıta' dan)

- Yarışmanın Değerlendirmesini ve Yorumunu Okumadan Önce Son Türkiye Yarışmasının Sonuçlarına Bir Bakın Lütfen :

- GENCLIK KUPASI SAMPIYONASI -SAMSUN- BIREYSEL SIRALAMA...>>>

- İlk önce bu yarışmanın kadrosunun belirlenmesiyle başlayalım. Son Samsun yarışmasında recurve yayda toplam puanda ilk sırada bitiren Cevdet Demiral 1286 puan ve Zehra Öktem 1316 puan atmışlar, takıma alınmadılar. Artı compound yayda ikinci sırada bitiren Ayhan Kaya 1347 puan ve Melike Atıcı 1331 puan atmış toplamda üçüncü bitirmiş üstüne üstlük 60 m de rekor kırmıştı, takıma alınmadılar.
- Bu sporcularımızın yerine daha alt sırada puan atan sporcularımızla yarışmaya katıldık. Bakın recurve yay bayan takımımız toplamda 60 puan daha fazla atacaktı, o zaman üst sıralarda yer alacağımız için eleme turlarında çok fazla şansımız vardı. Es kaza compound bayanlarda yine öyle, artı bizim derece şansımızın en çok olduğu dal compound bayan takımdı. Sağolsunlar başlarındaki milli takım antrenörleri de ağızlarını açıp bir şey söylemediler takımlar belli olurken. - Sözün kısası madalya almamak için herşey yapılmış. Dahası, sanki güzel otellerde kalan antrenör ve sporcular şampiyon olacak. İdari kadro sanıyorki , biz antrenörlerimize ve sporcularımıza güzel konaklama yeri ayarlarsak iş bitmiştir şampiyon biziz. Dost acı söyler, ben bir Türk vatandaşı olarak başarı istiyorum, başarıya ihtiyacımız var millet olarak, benim vergilerim boşa harcanmasın, benim cocuğumun emekleri ve zamanı boşa gitmesin artık. Herkes işini, okulunu bırakıp gelmiş çalışmış o sıcaklarda, sonuç O. Birkaç sporcuyla konuştum daha önceden, çoğunun dediği '' hocam kalburla su taşıyoruz, biz bu işten artık sıkıldık''.
- Şuna kanaat getirdim ki, sporcuya sahip çıkacak bir yönetim anlayışı da yok ortada, bence yönetimin çok ciddi anlamda tarihi kararlar alma zamanı geldi. Başarısızlığın nedenini ilk önce kendilerinde aramalılar, bir çok toplantının sonunda çok gerçekçi, uzun vadeli ve başarıyı getirecek kararların alınıp hemen uygulanması lazım, buraya noktayı koyalım.
- Gelelim sporcularımızın yeteneğine, gerçekten yetenekli sporcularımız var. Kim bunlar; Esra Sülün, daha 19 yaşında önünde en az 30 yıl var okçuluk sporu için. Attığı puanlar göz ardı edilemez, yaşı çok genç, hırslı, tuttuğunu kopartan, her şeyini okçuluğa vermiş, pırıl pırıl bir yetenek. Sonra kimler var, Begül Löklüoğlu; gerçekten yetenekli, bir çok safhalardan geçti ve dayandı, iyi okçu olacak. Dinçer Ekiz; anlatmaya gerek yok, iş imkanı sağlanıp kaliteli malzeme sağlansa her zaman yüzümüzü güldürecek bir tecrübe. Zehra Öktem ; daha ne yapsın son yarışma milli takımın üstünde puan atmış ama saçma sapan yaş kuralından dolayı milli takıma alınmıyor.Okçuluğun yaşı yok bunu hala anlayamadık mı ? Cevdet Demiral, Melike Atıcı, Sevinç Uysal, Erol Sulumer, Demir Elmaağaçlı, Melih Özbostancı, Ali Rıza Coşkun, ilk aklıma gelen isimler. Bu sporcularımıza küçük takviyelerle büyük puanlar attırabiliriz. Uzun vadede düşünürsek ne cevherler var çocuklarımızın içinde, yeter ki sahip çıkıp yetiştirebilelim.
- Daha öncede hep söyledim yeni yetenekleri keşfedecek teknik kurul oluşturulsun, bu sporcularımızı gözlemleyip maddi ve manevi destek olalım. Hep aynı şeyleri söylüyorum, önemli olan samimi icraat.
- Yurt dışından kaliteli bir antrenör gelmiş çok güzel, ama o antrenöre net görevler verip denetleyeceksiniz. Bence gelen antrenör bir yıl sadece danışman olacaktı, milli takım ve bölge antrenörlerini eğitecekti. Şimdi başarısızlığın faturasını gelen yabancı antrenöre çıkartacağız, hep beraber. Daha hocanın bilgisinden bile faydalanamadık, şimdi geri gönderirsek ödediğimiz paralar da boşa gidecek. Ben yine söylüyorum, milli takım puan barajlarını daha önce söylemiştim, bu puan barajlarını geçen sporcuları milli takımda yarıştıralım.Kore' li hocamızda antrenörlerimizi eğitsin, bu arada da geniş bir kadet programı yapıp yüzlerce elit okçu cocuğumuzu tesbit etmemiz gerekir. Hoca en az iki sene bu minik sporcularımızla ilgilensin, hem onları hem antrenörlerini yetiştirsin. Göndermeyelim bence hocayı, sadece iyi kanalize edelim, zararın neresinden dönersek kardır.
- Benimle konuşmak isteyen bir yetkili olursa, elimdeki tüm programları (Türk insanına uygun olan) paylaşmaya hazırım, yeter ki Türk okçuluğu başarılı olsun.
-Türk okçuluğunun başarılı olmasını isteyen 28 yıllık bir okçuluk emektarının görüşleri bunlar, şimdilik elimden gelen bu kadar. Saygılar.

- Bu arada unuttum, yarışmanın organizasyonunda görev alan antrenör ve sporcu kardeşlerimize gösterdikleri gayretten dolayı teşekkür ederim, her ne kadar başarılı olmasakta bu yarışmanın geleneksel hale gelmesi de önemli. Bu konu hakkında ileride daha detaylı bir blog yazısı yazacağım inşaallah.

- Bu yarışmada recurve yay erkeklerde birinci olan Simon TERRY ' nın yaşı 35; ayrıca bu yarışmaya katılan, hatta sporcumuzu da eleyen Japon sporcu Hiroshi YAMAMOTO 47 yaşında.

TERRY Simon (Recurve Yay Erkekler 1.si) Basında ... >>>

ARCHERY WORLD CUP RECURVE MEN'S INDIVIDUAL

Rank Back No. Name NOC Code 90m 70m 50m 30m 10s Xs Score

7 42A TERRY Simon GBR 317 / 7 333 / 14 333 / 17 356 / 6 72 39 1339

7/ 1339 7 TERRY Simon GBR 107
58/ 1277 58 RUBAN Viktor UKR 106

TERRY S (GBR)
117
IVASHKO M (UKR)
112

TERRY S (GBR)
116
PIATEK P (POL)
110

TERRY S (GBR)
110
OH JH (KOR)
108

TALUKDAR J (IND)
107
TERRY S (GBR)
112

AUBERT T (FRA)
106
TERRY S (GBR)
110

GOLD
TERRY S (GBR)

Okçuluk ve Fatih

Rekor Kırdı, Hayatını Kurtardı :
Özbay Güven, Osmanlı Devleti'nin sporcuyu anında ödüllendirdiğini de belirtiyor. "Osmanlı sporcuyu hem korur, hem de anında mükafatlandırırdı. Osmanlı'nın sporcuya değer vermesini size bir örnekle anlatayım. Solak Sinan Subaşı, Fatih Devri'nin en büyük kemankeşlerinden birisiydi. Okmeydanı'nda da 1200 gezin üzerinde iki rekoru vardı. Sinan Subaşı, Silifke Kalesi'nin komutanıyken Karamanoğulları kaleyi ele geçirince Fatih öldürülmesi için ferman verdi. Fakat o sıralarda Sinan Subaşı rekorlar kırdığı için padişah kendisini affederek 'Kanını menziline öndül (ödül) koydum' dedi".

Fatih'in Oku :
Ayasofya'ya girdikten sonra Fatih , bir ok çekip '' alametim olsun '' diyerek Ayasofya kubbesinin ta ortasına attı.Bu okun yeri halen görülmektedir.
( Evliya Çelebi Seyehatnamesi 1.Cilt Syf:76,Çeviren : Mehmet ZILLİOĞLU )
- Okçuluk antrenmanları; mutlaka bir antrenör eşliğinde ,emniyet tedbirleri alınmış güvenli bir alanda ve kimseye zarar vermiyecek bir şekilde, yapılmalıdır.
KENDİNİZE DEĞER VERİN : A K R A F M C A N L I Y A Y I N

Okçuluk Bir Ata Sporudur

Okçuluk insanlığın varoluşuyla birlikte doğmuştur.Türkler ok ve yayı hem sanatsal hem de teknolojik açıdan ele alıp günümüze kadar getirmişlerdir.Osmanlı'larda okçuluk zirveye çıkmış ; top menzilinin 600 m. olduğu zamanlarda osmanlı okları 800 m.yi geçiyordu. Devamı...>>

Hakkımda

Fotoğrafım
KOCAELİ, İzmit, Türkiye
1968 doğumluyum.Beş yaşından beri ok atıyorum, 1981 yılında 13 yaşımda lisanslı olarak resmi anlamda okçuluk sporuna başladım.1987 yılından itibaren okçuluk antrenörlüğü yapıyorum.Milli Takım Antrenörlüğü yaptım; on tane antrenör, iki bölge antrenörü ve bir milli takım antrenörü ayrıca bir çok milli sporcu yetiştirdim.Sporcularım rekorlar kırıp, sayısız şampiyonluklar kazandı.İktisat fakültesi mezunuyum.1990 yılından itibaren kadrolu okçuluk antrenörü olarak görev yapmaktayım.1991 yılından bu yana da Türk-Osmanlı Okçuluk Tarihi ve olimpik bir spor dalı olan günümüzdeki Okçuluk Sporu hakkında araştırma yapmaktayım. Okçuluk Türklerin ilk ata sporudur ve ben de okçuluk sporunu çok seviyorum,okçuluğun yayılıp gelişmesi için çalışıyorum, bu nedenle Türk okçuluğunu hakkettiği yere getirmek için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. -He was born in 1968 -Turkey.He has begun archery in 1981. Since 1987 he has been archery trainer. He has worked as Turkish National Team Trainer; educated many archers and already continue to this nice and hard job; studied Economy. He was born to be an archer ; try his best to develop archery in Turkey and World.

Beğendiğim Kitap : Zen ve Okçuluk


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

free counters