Çarşamba, Mart 05, 2008

OK VE YAY İLE AVCILIK

OK VE YAY İLE AVCILIK


- Rıdvan UZUNTAŞ
- II. Kademe, Milli Okçuluk Antrenörü


Ok ve yay tarihin en etkili ilk silahı ve ilk aletli sporudur. Uygun kalınlıkta ve uzunlukta düz bir ağaç dalını hafif eğip, iki ucundan bir sicimle gergin olarak bağlanıp, daha ince ucu sivriltilmiş uygun uzunluktaki düz bir dalı da sicimin üstüne yerleştirip, sicimi çekerek dalı gerip dalın esneme gücü sayesinde sivri uçlu dal parçasını uzağa fırlatmak, ok atmaktır.

Arkeolojik kazılarda binlerce yıllık geçmişinin görüldüğü ok ve yay; İslam inancına göre de ilk savunma aracıdır ve kutsaldır. Dünya’ ya indirilen ilk insan Hz. Adem A.S.’a, ok ve yay Allah tarafından gönderilmiştir. İnsanlığın varoluşuyla eş zamanlı olarak ok ve yay insanla birlikte gelişmiştir. Ok ve yay ; insanın silahı,arkadaşı,sırdaşı ve güvencesi olmuş, her uygarlık ok ve yayı biraz daha geliştirmiş, günümüze kadar getirmişlerdir.

Okçuluk; insan, yay ve oktan oluşur, amaç uzaktaki hedefi vurmaktır.Okçuluk günümüzde son derece modern malzemelerle ve kurallar çerçevesinde yapılan olimpik bir spor dalıdır.Ok atmanın en çekici ve güzel tarafı uzaktaki bir cismi vurmanın hazzıdır.Ok atan kişi bedenini ve ruhunu eğitip; kendisini maksimum düzeyde kullanmasını öğrenir. Okçuluk sporu yapılırken ilk önce emniyet tedbirleri mutlaka alınmalı,kimseye zarar vermeyecek bir mekanda okçuluk çalışmaları yapılmalıdır. Okçuluk sporu günümüzde gelişmiş malzemelerle yapılmaktadır ve tekniğe dayalı bir spordur, bu nedenle ilk etapta tek başımıza ok atamayız mutlaka bir antrenöre ihtiyacımız olacaktır.

Dünya'ya okçuluğu öğreten Osmanlı'lar olmuştur. Avrupalı okçuların rekor ok atışları 300 m. iken, Osmanlılarda 600 m.ye ok atamayan okçu bile olamıyordu.Yıllarca Ok Meydanlarında talim yapılıp rekor ok atışları yapılmıştır.Osmanlılar zamanında kuralları konulup, bu günkü kulüp anlayışında dernekler kurulmuş, usta çırak ilişkisi esasına dayalı, hem sporcu hem de asker statüsünde okçu yetiştirilmiştir.Osmanlı yay ve okçuluk dükkanları yıllarca okçuluk malzemesi üretmişlerdir.Osmanlı'ların yaptıkları yay ve oklar günümüze kaynak olmuş; günümüzde kullandığımız yay ve oklar Osmanlı' lardan taklit edilerek yapılmıştır.

Günümüzde okçuluk sporu,açık hava okçuluğu ve salon okçuluğu olarak yaz kış yapılabiliyor.Açık hava okçuluk mesafeleri 90 m. ile 30 m. arasında değişmektedir.Salonda 18 m.den ok atışı yapılır.Tabii ki kurallara bağlı kalınarak yapılan okçuluk sporu olimpiyatlarda da yer almaktadır. Olimpik dalda Dünya'da en başarılı ülke Kore'dir.

Ok ve yay spor olmadan önce savunma ve avlanma için kullanılmıştır. Günümüzde ok ve yayla yaygın biçimde avcılık yapılmaktadır.Herkesin bildiği kara avcılığının yanı sıra, balık avcılığında da ok ve yay yoğun bir biçimde kullanılmaktadır.

Amerika kıtasında’ da milyonlarca insan ok ve yayla avcılık yapmaktadır. 2007 yılında sadece ok ve yayla avlanan avcılar tarafından 300 bin geyik avlanmıştır.Denizlerde,göllerde ve akarsularda balık avlamak için kullanılan ok ve yay malzemeleri günümüzde inanılmaz bir şekilde teknolojiyle gelişmiştir.Özellikle 1970 yılların başında icat edilen makaralı yay sistemiyle, ok ve yayla avcılık hızla artmaya başlamıştır. Recurve yay dediğimiz klasik yayları gerdiğimiz zaman yayın tüm gücünü ( avcılık için yay çekiş sertliği ortalama 25 kg.dır.) bedenimizde hissettiğimiz için uzun süre nişan almak çok zordur. Fakat makaralı yayı çektiğimizde yayın çekiş gücünün çoğu egsantirik çalışan makaralara bindiği için yay yükünün üçte birini hissederiz. Ve özellikle avcılık için hareketli hedeflere nişan almak çok kolaylaşır.

Crossbow(tatar yayı) tipi yaylarla iyi ayarlanmış bir nişangahla 60 m. den sabit haldeki bir kibrit kutusunu vurmak mümkündür. Bu tür yaylarda mandallı tetik mekanizması mevcuttur. Crossbow dediğimiz bu yaylarda da garanti avlanma mesafesi maksimum 80 m. civarındadır. Bu tip yayların avcılar açısından en büyük avantajı, av esnasında çok ses çıkartmadığı için hayvanların ürküp kaçma riski daha az olmasıdır. Dez avantajı tek ok atışı yapıldığı için seri değildir ,ikinci bir ok atmak için 10 sn daha gerekir. Ayrıca yağmuru ve rüzgarı da iyi hesap ederek nişan almalıyız. Yaylar tüfek gibi geri tepme yapmaz.

Avlanmak için ok ve yayın tercih edilmesinin en önemli sebebi çok sessiz olmasıdır.Tüfekle avlanırken çıkarttığı ses ve kokudan hayvanların o yöreden hızla kaçması her zaman olağandır .Ancak yay çok sessiz oku attığı için defalarca ok atma şansımız vardır.Ayrıca okun çıkarttığı sesi hayvanlar kolay kolay algılayamamaktadır, o yüzden menzilimizden çok uzağa da gitmezler.Tüfeğin yaptığı kurşun atıkları,kovanlar ve çıkarttığı ses vb. kirliliği ok ve yay yapmaz, doğayla tam uyum içerisindedir.

Attığımız okla çok rahatlıkla bir fili, timsahı yada bir domuzu anında öldürebiliriz. Okun ucuna takılan jilet gibi keskin üçgen ve çok sivri uçlar dönerek hedefe girer, içeride dönmeye devam eder. Girdiği yeri parçalayıp oyar ve anında kanı dışarı boşaltır. Ok vurduğu yere ortalama 250 kğ.lık bir basınç yapar. Bu yüzden kuş avcılığında okun ucuna papatya şeklinde kıvrılmış telden ok uçları takılır ki,hayvana gelen ok, kuşu parçalamasın sadece darbeyle avlanılsın diye.

Yayın sertliğine ve kullanılan oklara göre makaralı yaylar oku ortalama 600 m. ye kadar fırlatabilir. Garanti avlanma mesafesi 80 m.-100 m. Arasıdır. Makaralı yaylar ve arbaletlerde tetik,dürbün vb. aksesurlar kullanıldığı için hedefi vurma yüzdesi çok yüksektir. Okun ilk çıkış hızı makaralı yaylarda 320 fps. ye kadar çıkmıştır. Makaralı yayla atılan bir ok 80-90 m.’yi bir saniye. civarında kateder. Kaiteli yayın ömrü 20 yıl civarındadır. Ok ve yay takımlarının fiyatları da kalitesine göre değişir. Ama ortalama bir değer verirsek, 2000-YTL. ye iyi bir takım alınabilir.

Sonuç olarak, “ok ve yay ile avcılık” daha çok tanıtılmalı ve Türkiye’de yayılması sağlanmalıdır. Daha temiz bir doğa için, daha sessiz bir av için, av hayvanına daha çok şans vermek için,ananevi avcılığa sahip çıkmak için ve de sağlık için ok ve yay ile avcılık yapalım.

-Not : Çocukluğumuzda birlikte ok attığımız arkadaşım Ertuğrul ARDA' nın '' Okla Avcılık'' hakkındaki faydalı makalesinide buraya ilave etmek istiyorum, inceleyin çok faydalı bence.OKLA AVCILIK ... >>>

2 yorum:

jakob dedi ki...

Merhaba benim bilmek istediğim şey ok ve yayla avlamadada tüfekle avlanmada olduğu gibi bi avlanma belgesi vizesi gibi bir takım belgeler isteniyormu?

Rıdvan Uzuntaş ; dedi ki...

Yay ve okla avcılık için belge gerekip gerekmediğini bilmiyorum ama herhangi bir avcılık derneğinden öğrenebilirsiniz sanıyorum.

ARŞİV ( Aradıklarınızı Bulun )

Okçuluk ve Fatih

Rekor Kırdı, Hayatını Kurtardı :
Özbay Güven, Osmanlı Devleti'nin sporcuyu anında ödüllendirdiğini de belirtiyor. "Osmanlı sporcuyu hem korur, hem de anında mükafatlandırırdı. Osmanlı'nın sporcuya değer vermesini size bir örnekle anlatayım. Solak Sinan Subaşı, Fatih Devri'nin en büyük kemankeşlerinden birisiydi. Okmeydanı'nda da 1200 gezin üzerinde iki rekoru vardı. Sinan Subaşı, Silifke Kalesi'nin komutanıyken Karamanoğulları kaleyi ele geçirince Fatih öldürülmesi için ferman verdi. Fakat o sıralarda Sinan Subaşı rekorlar kırdığı için padişah kendisini affederek 'Kanını menziline öndül (ödül) koydum' dedi".

Fatih'in Oku :
Ayasofya'ya girdikten sonra Fatih , bir ok çekip '' alametim olsun '' diyerek Ayasofya kubbesinin ta ortasına attı.Bu okun yeri halen görülmektedir.
( Evliya Çelebi Seyehatnamesi 1.Cilt Syf:76,Çeviren : Mehmet ZILLİOĞLU )
- Okçuluk antrenmanları; mutlaka bir antrenör eşliğinde ,emniyet tedbirleri alınmış güvenli bir alanda ve kimseye zarar vermiyecek bir şekilde, yapılmalıdır.
KENDİNİZE DEĞER VERİN : A K R A F M C A N L I Y A Y I N

Okçuluk Bir Ata Sporudur

Okçuluk insanlığın varoluşuyla birlikte doğmuştur.Türkler ok ve yayı hem sanatsal hem de teknolojik açıdan ele alıp günümüze kadar getirmişlerdir.Osmanlı'larda okçuluk zirveye çıkmış ; top menzilinin 600 m. olduğu zamanlarda osmanlı okları 800 m.yi geçiyordu. Devamı...>>

Hakkımda

Fotoğrafım
KOCAELİ, İzmit, Türkiye
1968 doğumluyum.Beş yaşından beri ok atıyorum, 1981 yılında 13 yaşımda lisanslı olarak resmi anlamda okçuluk sporuna başladım.1987 yılından itibaren okçuluk antrenörlüğü yapıyorum.Milli Takım Antrenörlüğü yaptım; on tane antrenör, iki bölge antrenörü ve bir milli takım antrenörü ayrıca bir çok milli sporcu yetiştirdim.Sporcularım rekorlar kırıp, sayısız şampiyonluklar kazandı.İktisat fakültesi mezunuyum.1990 yılından itibaren kadrolu okçuluk antrenörü olarak görev yapmaktayım.1991 yılından bu yana da Türk-Osmanlı Okçuluk Tarihi ve olimpik bir spor dalı olan günümüzdeki Okçuluk Sporu hakkında araştırma yapmaktayım. Okçuluk Türklerin ilk ata sporudur ve ben de okçuluk sporunu çok seviyorum,okçuluğun yayılıp gelişmesi için çalışıyorum, bu nedenle Türk okçuluğunu hakkettiği yere getirmek için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. -He was born in 1968 -Turkey.He has begun archery in 1981. Since 1987 he has been archery trainer. He has worked as Turkish National Team Trainer; educated many archers and already continue to this nice and hard job; studied Economy. He was born to be an archer ; try his best to develop archery in Turkey and World.

Beğendiğim Kitap : Zen ve Okçuluk


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

free counters