Pazartesi, Şubat 18, 2008

2008 Yılı Gençler - Büyükler Türkiye Salon Okçuluk Şampiyonası - DENİZLİ

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Daha çok resim için fotoğrafın üstüne tıklayın. - - - - - - - - - - - - - - -

YARIŞMANIN TÜM SONUÇLARI ... >>>

Yarışmanın Değerlendirilmesi ve Yorumu :

- Bu yarışma şimdiye kadar seyrettiğim en güzel salon yarışmalarından biriydi. Sporcular eleme turlarında son oka kadar mücadele ettiler bunun sonucunda çok yüksek puanlar attılar. Hem büyük hem de genç sporcularımızın inanılmaz çekişmelerini seyrettik. Beraberlik atışları çok oldu, çok yeni sporcular çok tecrübeli sporcuları elediler. İnanıyorum ki bu mücadele ruhu bize uluslararası yarışmalarda da madalya getirecektir.
- Ne yazık ki bu yarışmada Natalia Nasaridze gibi dev bir sporcunun çöküşünü de gördük.Natali Nasaridze yıllarca Türk okçuluğuna hizmet etmiş ve uluslararası başarılarımızda belkemiği olmuş bir sporcumuzdu. Son iki yarışma ne yazık ki yarışmayı bile tamamlayamadı. Natalia Nasaridze'ye geçmişte yaptığı hizmetlerden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Tabi ki tekrar sıkı bir şekilde çalışırsa her zaman başarılı bir sporcu olacağını da biliyoruz.

- Koreli Hocamızı canı gönülden desdekliyor ve yıllarca Türkiye'de kalmasını çok istiyoruz.İleride başarılı antrenörler ve başarılı sporcular yetştireceğini de inanıyoruz. Ama bu başarıların gelmesi içinde Türkiye' deki şartların da hocaya anlatılması gerkliliğini de biliyoruz.

- Özellikle büyükler kategorisinde yarışan sporcularımızın durumu değerlendirilirken iş ve okul hayatlarının da göz önünde bulundurulması; sporcular ve antrenörleriyle çok sıkı dialog içinde olunması, sporcunun iş durumuna göre program yapılıp performanslarının gözlenmesi gerekmektedir. Bunu bu şekilde yapmazsak zaten az sayıda olan başarılı sporcularımızı da(daha önce okçuluk sporunu bırakmış başarılı sporcularımız gibi) kaybedeceğiz. Türk okçuluğu olarak en büyük sorunumuzda bu zaten; yıldızlar ve gençler kategorilerinde Dünya şampiyonları çıkartırken büyüklerde çok başarılı değiliz, çünkü başarılı sporcularımız ekmek kavgasına girmekte okçuluk sporunu yapacak zaman bulamamaktadırlar. Yada koyduğumuz katı kurallar çerçevesinde iş nedeniyle kamplara gelemeyen yada eksik yarışmaları olan sporcuları takımdan kesmekteyiz. Bunun sonundada okçuluğa küsen başarılı sporcularımız bu sporu bırakmak zorunda kalmaktadırlar. Dediğim gibi bu sporcuların antrenörleriyle bire bir dialoğa girip o sporculara özel çalışma programı yapmamız gerekiyor. Artık bu işten anlayan Kim Jeong-Ho gibi çok tecrübeli bir hocamız da olduğuna göre, başarı için uygun çalışma metodlarının en kısa zamanda geliştirileceğinin inancını taşıyorum.

- Avrupa Şampiyonası' na katılacak kadroyu, hocamız Kim Jeong-Ho kendi başarı kriterlerine göre gerçekten çok uzun süre çalışarak belirledi. Üç salon yarışmasında sporcuların performanslarını ve başarı grafiklerini çok iyi analiz eden Kim Jeong-Ho hocanın belirlediği kadro aşağıdadır.Kardeşlerimize başarılar diliyorum.

Arupa Şampiyonası' na Katılacak Sporcularımız ve Antrenörlerimiz:

Teknik Direktör : Kim Jeong-Ho

Compound Yay Büyük Erkekler :

Ulaş Şentürk, Zafer Türkoğlu ve Serkan Tuna ( Antrenör: Ayahan Uzuntaş)
Compond Yay Genç Erkekler :
Fatih Erez, Demir Elmaağaçlı ve Yunus Polat ( Antrenör: Gülüşen Güler Balcı)
Recurve Yay Büyük Erkekler :
Vedat Erbay, Tunç Küçükkayalar ve Göktuğ Ergin ( Antrenör : Cumhur Yavaş)
Recurve Yay Büyük Bayanlar :
Begül Löklüoğlu, Zehra Öktem ve Çiğdem Öktem ( Antrenör : Vilademir Lekvesvili)
Recurve Yay Genç Erkekler :
Yusuf Çorba, Berkin Özkaya ve Yağız Yılmaz ( Antrenör : İzzet Tekeli)
Recurve Yay Genç Bayanlar :
Büşra Saygın, Simge Tözer ve Aybüke Aktuna ( Antrenör : Erol Öktem)
----------------------------

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Biraz geç kaldım yorum yazmakta ama olsun.
sanırım şimdilik Koreli antrenörün en büyük başarısı Natali nasaridze yi ok atamaz hale getirmek oldu heralde.
umarım ilerde daha iyi becerilerini görebiliriz.

ARŞİV ( Aradıklarınızı Bulun )

Okçuluk ve Fatih

Rekor Kırdı, Hayatını Kurtardı :
Özbay Güven, Osmanlı Devleti'nin sporcuyu anında ödüllendirdiğini de belirtiyor. "Osmanlı sporcuyu hem korur, hem de anında mükafatlandırırdı. Osmanlı'nın sporcuya değer vermesini size bir örnekle anlatayım. Solak Sinan Subaşı, Fatih Devri'nin en büyük kemankeşlerinden birisiydi. Okmeydanı'nda da 1200 gezin üzerinde iki rekoru vardı. Sinan Subaşı, Silifke Kalesi'nin komutanıyken Karamanoğulları kaleyi ele geçirince Fatih öldürülmesi için ferman verdi. Fakat o sıralarda Sinan Subaşı rekorlar kırdığı için padişah kendisini affederek 'Kanını menziline öndül (ödül) koydum' dedi".

Fatih'in Oku :
Ayasofya'ya girdikten sonra Fatih , bir ok çekip '' alametim olsun '' diyerek Ayasofya kubbesinin ta ortasına attı.Bu okun yeri halen görülmektedir.
( Evliya Çelebi Seyehatnamesi 1.Cilt Syf:76,Çeviren : Mehmet ZILLİOĞLU )
- Okçuluk antrenmanları; mutlaka bir antrenör eşliğinde ,emniyet tedbirleri alınmış güvenli bir alanda ve kimseye zarar vermiyecek bir şekilde, yapılmalıdır.
KENDİNİZE DEĞER VERİN : A K R A F M C A N L I Y A Y I N

Okçuluk Bir Ata Sporudur

Okçuluk insanlığın varoluşuyla birlikte doğmuştur.Türkler ok ve yayı hem sanatsal hem de teknolojik açıdan ele alıp günümüze kadar getirmişlerdir.Osmanlı'larda okçuluk zirveye çıkmış ; top menzilinin 600 m. olduğu zamanlarda osmanlı okları 800 m.yi geçiyordu. Devamı...>>

Hakkımda

Fotoğrafım
KOCAELİ, İzmit, Türkiye
1968 doğumluyum.Beş yaşından beri ok atıyorum, 1981 yılında 13 yaşımda lisanslı olarak resmi anlamda okçuluk sporuna başladım.1987 yılından itibaren okçuluk antrenörlüğü yapıyorum.Milli Takım Antrenörlüğü yaptım; on tane antrenör, iki bölge antrenörü ve bir milli takım antrenörü ayrıca bir çok milli sporcu yetiştirdim.Sporcularım rekorlar kırıp, sayısız şampiyonluklar kazandı.İktisat fakültesi mezunuyum.1990 yılından itibaren kadrolu okçuluk antrenörü olarak görev yapmaktayım.1991 yılından bu yana da Türk-Osmanlı Okçuluk Tarihi ve olimpik bir spor dalı olan günümüzdeki Okçuluk Sporu hakkında araştırma yapmaktayım. Okçuluk Türklerin ilk ata sporudur ve ben de okçuluk sporunu çok seviyorum,okçuluğun yayılıp gelişmesi için çalışıyorum, bu nedenle Türk okçuluğunu hakkettiği yere getirmek için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. -He was born in 1968 -Turkey.He has begun archery in 1981. Since 1987 he has been archery trainer. He has worked as Turkish National Team Trainer; educated many archers and already continue to this nice and hard job; studied Economy. He was born to be an archer ; try his best to develop archery in Turkey and World.

Beğendiğim Kitap : Zen ve Okçuluk


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

free counters