Pazartesi, Ocak 28, 2008

Hey gidi günler heyyy

ZAMAN ÇABUK GEÇİYOR İYİ DEĞERLENDİRMEK LAZIM :
-


-

-

-

-

- ( 1. 52 - 2. 30 dakikaları arasında bence Dünya'nın en eski ok atış görüntüleri yer alıyor. )

Gençler ve Büyükler Salon Okçuluk Yarışması , 25-27 Ocak 2008 , Aksaray

- YARIŞMANIN TÜM SONUÇLARI ...>>>

Yarışmanın Değerlendirilmesi :

- Salon Yarışmaları kısa mesafe olduğu için aynı zamanda hava koşullarından da etkilenmediğinden her zaman süpriz sonuçlara açıktır. Bu yarışmada da bir çok yeni sporcu arkadaşımız güzel derceler elde ettiler, bu sonuçlar sonunda iyi motive olan genç arkadaşlarımız ileride açık hava koşullarında da aynı başarıya ulaşmak için daha çok çalışacaklardır.
- Fakat; başarılı, heyecanlı ve istek dolu gençlerimizi malesef ileride tam verimli çağlarında kaybediyoruz. Çünkü hayatlarını devam ettirebilmeleri için çalışmak zorunda olduklarından, Türkiye şartlerında spor yapmaya malesef vakitleri kalmıyor. Son yıllarda yapılan güzel uygulamalar sayesinde sporla ilgili bölümlerden mezun olan milli sporcularımıza öğretmenlik hakkı doğduğu için bir nebze rahatladık. Okçuluk sporundan da bir kaç değerli okçumuz bu haktan faydalandı ve hem öğretmenlik yaparken aynı zamanda sporlarını yapmaya da devam ediyorlar. Tüm meslek dallarında da keşke spor yapma imkanı kanunlarla garanti altına alınabilse, inanıyorum ki o zamanTürkiye'nin adı uluslararası platformda daha çok duyulacaktır.

- Gelelim bu yarışmayla ilgili detaylara;

- Aksaray il müdürlüğü yarışmaya iyi hazırlanmış; müdür bey kendisi bizzat kafileleri konaklama sorunlarını halleti. Salon çok sıcaktı ,yemek problem olmadı. Kafilelerin taşımasını gençlik ve spor il müdürlüğü halleti. Ancak spor il müdürlüğü görevli şöforu sporculara biraz agresif davrandı.Onun dışında kültürel bir gezi tertiplenebilirdi.
- Genelde sporcuların performanslarında gözle görülür bir artış olmadı, bir kişi hariç; Bolu bölgesinden Compound yay genç erkekler kategorisinde ok atan Fatih EREZ. Fatih kardeşimiz geçen salon yarışmasında 572- puan bu yarışmada da 577- puan atarak kendini kanıtladı. Bu punları Avrupa salon yarışmasında atarsa, toplam puanda gençler sıralamasında ilk 6-7 sporcu arasına girer, Fatih eleme tur atışlarını geliştirirse, Avrupa'da derece de alır diye düşünüyorum. Bu sporcumuza yarışmaya katılma şansının verileceğini ümid ediyorum.Kendisine de başarılar dilerim.

Pazartesi, Ocak 21, 2008

Minikler Yıldızlar Salon Türkiye Şampiyonası 05-07 Şubat 2008 - Ankara

TÜRKİYE OKÇULUK FEDERASYONU BAŞKANLIĞI

Sayı : OKFED–2008- .../…/2008
Konu :
GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜNE

Okçuluk Federasyonunun 2008 yılı faaliyet programında yer alan Minikler-Yıldızlar Türkiye Şampiyonası 05–07 Şubat 2008 tarihlerinde Ankara’da Cebeci Hentbol Salonunda yapılacaktır.
Anılan yarışma ile ilgili kurallar aşağıda belirtilmiştir.
1-Yarışma, Recurve-Compound yay, Minikler ve Yıldızlar, bay-bayan, kategorilerinde yapılacaktır.
2-Minikler 1994–1995–1996 doğumlular ve 1997–1998–1999 doğumlular olmak üzere 2 ayrı kategoride yarışacaklardır.
3- Yıldızlar ve Minikler kategorilerinde ayrı ayrı tasnif yapılıp, her iki grupta da eleme turları sonunda madalya verilecektir. Miniklerde 18 mt mesafeden 2x30 ok, 30 metre Hedef Kâğıdına atış yapacaklardır. Miniklerde ve Yıldızlarda takım yarışmaları yapılacaktır. Miniklerde takım yarışmalarında yaş grubu ayrımı yapılmayacaktır
4–1992–1993 doğumlular Yıldızlar kategorisinde yarışacaklardır. 2x30 ok, 18 metre hedef kâğıdına atış yapacaklardır.
5-Yarışma Okçuluk Federasyonu Yarışma kuralları ile FITA kurallarına göre yapılacaktır.
6-Yarışmaya davet edilen antrenör, yönetici ve sporcular yarışmadan bir gün önce Ankara’da bulunacaktır.
7-Yarışmayla ilgili Teknik Toplantı 04 Şubat 2008 günü saat 18.00’de, Cebeci Hentbol Salonunda yapılacaktır.
8- Yukarıda belirtilen gün ve saatte yapılacak olan yarışma teknik toplantısına katılma Belgelerinde adı geçen antrenör veya idareci, katılma belgelerinin aslı ve sporcuların lisansları ile katılmak zorundadır. Katılma belgelerinde, sporcuların branş, kategori ve kulüpleri açıkça belirtilecektir.
9-Yarışmada geçerli vizeye sahip lisans dışında hiçbir belge kabul edilmeyecektir.
10-Yarışmaya katılacak sporcu ve antrenörlerin Okçuluk Yarışma yönetmeliğinde belirtilen kıyafet ve esaslarına uymaları zorunludur.
11-Hakemlere ait görevlendirme Federasyonumuz tarafından yapılmakta olup gerekli geçici görev izinleri kendi bölgelerince alınacaktır.
12-Yarışmaya iştirak edecek hakem, idareci, antrenör sayıları aşağıda çıkartılmıştır. İller istediği kadar sporcu getirebilir.
13- Yarışmalara FITA kuralları çerçevesinde isteyen dilediği kadar sporcu getirebilecektir. Yarışmalara 6 sporcuya kadar iştirak eden iller 1 antrenör, 6-12 sporcu arasında katılanlar 1 antrenör, 1 idareci, 15 sporcu ve üzeri katılanlar 1 idareci, 2 antrenör getireceklerdir.
14-Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerince düzenlenecek resmi katılım yazıları dışında, Federasyonumuzca önceden yarışma serilerinin ve hedef numaralarının belirlenebilmesi için yarışmaya katılacak olan kafilelerin yarışma katılım formlarını doldurup 01 Şubat 2008 tarihine kadar 0312 3100752 Fax numarasına bildirmeleri gerekmektedir. Yarışma katılım formu http://www.turkisharchery.org alınabilir.
15-Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinden tasdikli kafile listesi olmayan kulüp ve il takımlarına ödeme yapılmayacaktır.
16-Yarışmalarda, Yıldızlarda Miniklerde ve Süper Miniklerde bireysel sıralamada ilk 16 ya, kalan sporculara ve bireysel ve takımlarda eleme atışları sonunda ½ Final atışı yapan sporculara ve İdarecilerine harcırah ödenecektir. (Ankara ili hariç) Ayrıca; yarışmaya katılan takımların bütün Antrenörlerine harcırahları ödenir. Sıralamaya giremeyip harcırah alamayan Sporcu ve İdarecilerin harcırahları uygun görülmesi halinde İl Müdürlüğü imkanı ile karşılanabilir.



Zeki ÖZTÜRK
Okçuluk Federasyonu
Genel Sekreteri
DAĞITIM: Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne;
Adı Soyadı : Görevi:

-----------------------------------------------------------

- Orjinal Kaynak : www.turkisharchery.org

Çarşamba, Ocak 16, 2008

Okçuluk Federasyonu 2008 Yılı Faaliyet Programı

- EN SON YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERE GÖRE 2008 ETKİNLİKLERİ ... >>>

FAALİYETİN ADI TARİHİ YERİ

-ANTRENÖR SEMİNERİ
05-06 OCAK
ANTALYA
-SALON AVP.ŞAMP.HAZL.KAMPI(BÜYÜK)
15 - 23 OCAK
İZMİR
-SALON YARIŞMASI (BÜYÜK – GENÇ)
25 - 27 OCAK
AKSARAY
-MİNİKLER TEKNİK GELİŞİM KAMPI
28 OCAK - 04 ŞUBAT
ANKARA
-GENÇLER SALON AVRP.ŞAMP.HAZL.KAMPI
30 OCAK 03 ŞUBAT
ANTALYA
-1. KADEME YARDIMCI ANTRENÖR KURSU
30 OCAK – 10 ŞUBAT
İSTANBUL
-MİNİKLER SALON TÜRKİYE ŞAMP.
05- 07 ŞUBAT
ANKARA
-SALON TÜRKİYE ŞAMP.(BÜYÜK – GENÇ)
15- 17 ŞUBAT
DENİZLİ
SALON AVRUPA ŞAMP. HAZIRLIK KAMPI
24 ŞUBAT – 02 MART
İZMİR
-SALON AVRUPA ŞAMPİYONASI
04 – 08 MART
TORİNO İTALYA
-WORLD CUP 1 HAZ.KAMPI (GENEL)
17 – 31 MART
ANTALYA
-WORLD CUP 1
01 – 05 NİSAN
SANTO DOM.CUMH.
-WORLD CUP 2 HAZIRLIK KAMPI
09 – 14 NİSAN
ANTALYA
-WORLD CUP 2
15 – 19 NİSAN
POREC – HIRVATİSTAN
-İLKBAHAR OKLARI YARIŞL.( BÜYÜK – GENÇ)
26 – 27 NİSAN
ANTALYA
-AVRUPA ŞAMPİ. HAZIRLIK KAMPI
28 NİSAN – 11 MAYIS
ANTALYA
-AVRUPA ŞAMPİYONASI
12 – 19 MAYIS
VİTTEL – FRANSA
-GENÇLİK KUPASI (GENÇ – YILDIZ)
10 – 11 MAYIS
MERSİN
-JUNİOR CUP 1 AYAK HAZIRLIK KAMPI
MAYIS
ANTALYA
-JUNİOR CUP 1 AYAK
MAYIS
PUNTA UMBRİA – İSPANYA
-WORLD CUP 3 HAZIRLIK KAMPI
22 – 26 MAYIS
ANTALYA
-WORLD CUP 3
27 – 31 MAYIS
ANTALYA
-AKDENİZ KUPASI
07 – 08 HAZİRAN
ANTALYA
-WORLD CUP 4 HAZIRLIK KAMPI
13 – 22 HAZİRAN
ANTALYA
-HAKEM SEMİNERİ
13-15 HAZİRAN
ANTALYA
-WORLD CUP 4
23 - 29 HAZİRAN
BOE - FRANSA
-JUNİOR CUP HAZIRLIK KAMPI
TEMMUZ

-JUNİOR CUP 2. AYAK
TEMMUZ
GÜRCİSTAN
-YILDIZ GENÇ GELİŞİM KAMPI
19 - 25 TEMMUZ
SAMSUN
-YARIŞMA GENÇ - YILDIZ
26 - 27 TEMMUZ
SAMSUN
-2.KADEME ANTRENÖR KURSU
2-17 AĞUSTOS
İZMİR-ANTALYA
-OLİMPİYAT OYUNLARI
09 - 15 AĞUSTOS
BEJİNG - ÇİN
-TEKNİK GELİŞİM KAMPI MİNİKLER
23 - 29 AĞUSTOS
GELİBOLU
-TÜRKİYE ŞAMPİYONASI MİNİKLER
30 - 31 AĞUSTOS
ELAZIĞ
-TEKNİK GELİŞİM KAMPI GENÇ - YILDIZ
13 - 19 EYLÜL
EDİRNE
-TÜRKİYE ŞAMPİYONASI GENÇ - YILDIZ
20 - 21 EYLÜL
EDİRNE
-9.GENÇLER DÜNYA ŞAMPİYONASI
06 - 11 EKİM
ANTALYA
-DÜNYA ŞAMPİ. HAZ. KAM.(KAD- JUNİOR)
01 - 12 EKİM
ANTALYA
-10. JUNİOR & 4. KADETT DÜNYA ŞAMP.
13 - 19 EKİM
NEW DELHİ - HİNDİSTAN
-TÜRKİYE ŞAMPİYONASI BÜYÜK - GENÇ
25 - 26 EKİM
ANTALYA
-WORLD CUP FİNAL
19 EKİM
NEW DELHİ - HİNDİSTAN
-YILDIZLAR GELİŞİM KAMPI
01 - 11 KASIM
ANKARA
-1. KADEME ANTRENÖR KURSU
KASIM
-ANTRENÖR SEMİNERİ
KASIM
-HAKEM SEMİNERİ
KASIM
-SALON ŞAMPİYONASI
22 - 23 KASIM
ISPARTA

-FITA-EMAU YILLIK AİDATI

-ULAŞIM HABERLEŞME GİDERİ

-MUHASEBECİ GİDERİ

-KİRA-AİDAT

-PERSONEL GİDERLERİ

-MALZEME GİDERLERİ

-DİĞER GİDERLER(TOPLANTI-TEMSİLİ AĞIRL. ZARURİ MASRAFLAR VS.)

- Kaynak : http://www.turkisharchery.org

Pazartesi, Ocak 14, 2008

Tokat' ta Okçuluk Sporu


-Tokat bölgesinde okçuluk sporu üç aydır yapılıyor ama bir çok minik sporcumuz bu ilimizde okçuluğa başlamış bile. Tokat' ta şu an yirminin üstünde minik okçu, antrenör Davut Kaya'nın denetiminde okçuluk çalışmalarını sürdürüyor .

-Davut Kaya; Gazi Osman Paşa Üniversitesi BESYO mezunu, genç beden eğitimi öğretmenlerimizden, okçuluğu çok seviyor ve çok çalışıyor.

-Sporcularının çoğu 26 Haziran İlöğretim ilkokulundan. Davut hocanın telefonu; 0 544 3442198 , Tokat'ta okçuluk sporu yapmak isteyenler Davut hocayı arayabilirler.

-Tokat il temsilcisi Dr.Y.Metin Aksoy, aynı zamanda Osmanlı Yayı yapan ender değerlerimizden. Sayın Aksoy, Tokat sağlık il müdürlüğü görevini de sürdürüyor.

- Tokat 26 Haziran İlköğretim Okulu' nda eğitim gören iki minik okçu kardeşimiz ; Kübra Çoban (1996) ve Ayşe Nur Dede (1996) , 28 0cak-04 Şubat 2007 tarihlerinde Ankara'da yapılacak olan Minikler Teknik Gelişim Kampı' na davet edildiler. Kendilerini ileride Milli Takım Kamplarında da görmeyi ümid ediyoruz.
















Cuma, Ocak 11, 2008

Çalıştırıcı Semineri . 05-06 Ocak 2008. Antalya

ÇALIŞTIRICI SEMİNERİ 2008

Türkiye Okçuluk Federasyonu tarafından her yılın başında düzenlenen okçuluk çalıştırıcısı semineri Antalya’da 5–6 Ocak 2008 tarihinde yapıldı.
İstiklal Marşımızın söylenmesi ve ardından Federasyon Başkanımızı Abdullah Topaloğlu’nun konuşması ile başlayan seminerin en önemli konusu yeni Baş Çalıştırıcımız Kim Young-Ho idi

Federasyon Başkanımız 2008 yılı programı ile açıklama yaptıktan sonra yeni baş çalıştırıcımız Kore’li Kim Young-Ho’yu Çalıştırıcılarımızla tanıştırdı. Kısa bir tanışma konuşması yapan yeni baş çalıştırıcımız daha sonra okçuluk hakkında genel bilgi verdi.
2 gün süren seminerde Gülşen Güler Balcı (güvenlik), Nejat Üstün (alt yapı), Viladimer Lekveishvili (antrenman programlama), Ahmet Kütahyalı (ısınma, güç geliştirme ve dayanıklılık) ve son olarak Cumhur Yavaş (sporcu seçimi ve genel çalışma programları) sunumlarını yaptılar.
80 kadar çalıştırıcımızın katıldığı seminer Pazar günü 100. Yıl Okçuluk Tesislerinde yapılan uygulamalı çalışmalar ve kapanış ile sona erdi.
Tüm çalıştırıcılarımız başarılar dileriz. ( Okçuluk Federasyonu )

- Kaynak : www.turkisharchery.org

* * * * * * * * * * ******************* * * * * * * * * * * *

- Okçuluk antrenörü seminerinde yeni Milli Takımlar Baş Antrenörü Sayın Kim Jeong-Ho' nun kendinden emin ve ümit verici konuşmaları dikkat çekiciydi. Hoca'nın verdiği çarpıcı teknik bilgilerle, şimdiye kadar çok basit teknik detayları gözden kaçırdığımızı görmüş olduk.Hoca ders notlarını Türkçeye çevirtip herkeze dağıtacağını da belirtti. Hoca çok tecrübeli, yıllarca Kore Okçuluk Milli Takım Antrenörlüğü yapmış, FITA' da görev almış gerçekten tecrübeli, zeki ve mütevazi bir değer.Bildiği herşeyi Türk antrenörlerine aktaracağını söyleyen Sayın Kim Jeong-Ho, ileride bir çok Türk okçuluk antrenörünün yurdışında görev yapabileceğini de söyledi.
- Seminerde anlatılan derslerin hepsi ileride PDF dosyası oarak okçuluk federasyonunun sitesinde yayınlanacağıda bildirildi.
- Antrenör Seminerine Katılan Tüm Antrenör Arkadaşlar ( Resim ) ... >>>

- Kim Hoca'yla Antalya Okçuluk Sahasında Hatıra Fotoğrafı Çektirdim.


- Tabi ki, bir kişi sadece teknik anlamada Türk okçuluğunu kalkındıramaz ama Hoca'nın bizlere çok şeyler kazandıracağını biliyorum, dört beş bölgede yetişen milli sporcular bundan sonra bir çok ilde de yetişecek artık. Hoca yanına değişik antrenörler alarak eğitecek ve Türkiye genelinde kalifiye antrenör sayısı artacak, milli takım da başarılı genç antrenörler görev yapacak.
- Yetişen genç antrenörlerin istihdamı için Okçuluk Federasyonu Başkanı Sayın Abdullah Topaloğlu gerçekten uğraş veriyor, ileriki zamanlarda bölgelerimizde bir çok antrenörlerimiz kalıcı olarak göreve başlayacak inancındayım.
- Hoca'dan beklentilerimiz çok fazla, inşaallah ülkemizde uzun zaman kalır da Türk okçuluğu istediğimiz seviyeye ulaşır.
- Okçuluk antrenörlüğünün bir meslek sayılması içinde girişimlerin bulunulması lazım ki devlet teşekküllerine direk okçuluk antrenörü alınabilsin.

Kim hoca kimdir ? :
- Kore Okçuluk Milli Takımında baş antrenör olarak 1983~1984, 1989~1991, 1996~1998, 2001~2002 dönemlerinde görev yaptı.
- 2006-2007 yıllarında Mısır / Kahire de MEAC (Middle east archery center ) da FITA Antrenörü olarak görev yaptı.

Perşembe, Ocak 10, 2008

SALON OKÇULUK YARIŞMASI , 25-27 OCAK 200, AKSARAY

TÜKİYE OKÇULUK FEDERASYONU BAŞKANLIĞI

Sayı : OKFED-2008- .../…./2008
Konu :
GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜNE

Okçuluk Federasyonunun 2008 yılı faaliyet programında yer alan Gençler ve Büyükler Salon Okçuluk Yarışması 25-27 Ocak 2008 tarihlerinde Aksaray ’da yapılacaktır.
Anılan yarışma ile ilgili kurallar aşağıda belirtilmiştir.
1- Yarışma, Recurve-Compound yay, Gençler -Büyükler, bay-bayan, kategorilerinde yapılacaktır.
2- Yarışmada 1990 ve daha küçük doğumlular genç olarak yarışacaklardır.
3- Yarışmada 18 mt mesafeden 2x30 ok atacaklardır. Yarışmada Gençler ve Büyükler kategorilerinde Bireysel ve Takım eleme yarışmaları yapılacaktır. Herkese açık olacaktır.
4- Minikler kategorisinde yarışmaya devam eden sporcular bu yarışmada yarıştığı takdirde daha sonra minikler yarışmalarında yarışamayacaklardır.
5- Yarışma Okçuluk Federasyonu Yarışma kuralları ile FITA kurallarına göre yapılacaktır.
6- Yarışmaya davet edilen antrenör, yönetici ve sporcular yarışmadan bir gün önce Aksaray’da bulunacaktır.
7- Yarışmayla ilgili Teknik Toplantı 24 Ocak 2008 günü saat 18:00 İl Müdürlüğü binasında yapılacaktır.
8- Yukarıda belirtilen gün ve saatte yapılacak olan yarışma teknik toplantısına katılma Belgelerinde adı geçen antrenör veya idareci, katılma belgelerinin aslı ve sporcuların lisansları ile katılmak zorundadır. Katılma belgelerinde, sporcuların branş, kategori ve kulüpleri açıkça belirtilecektir.
9- Yarışmada geçerli vizeye sahip lisans dışında hiçbir belge kabul edilmeyecektir.
10- Yarışmaya katılacak sporcu ve antrenörlerin Okçuluk Yarışma yönetmeliğinde belirtilen kıyafet ve esaslarına uymaları zorunludur.
11- Hakemlere ait görevlendirme Federasyonumuz tarafından yapılmakta olup gerekli geçici görev izinleri kendi bölgelerince alınacaktır.
12- Yarışmaya iştirak edecek hakem, idareci, antrenör sayıları aşağıda çıkartılmıştır. İller istediği kadar sporcu getirebilir.
13- Yarışmalara FITA kuralları çerçevesinde isteyen dilediği kadar sporcu getirebilecektir. Yarışmalara 6 sporcuya kadar iştirak eden iller 1 antrenör, 6-12 sporcu arasında katılanlar 1 antrenör, 1 idareci, 15 sporcu ve üzeri katılanlar 1 idareci, 2 antrenör getireceklerdir.
14- Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerince düzenlenecek resmi katılım yazıları dışında, Federasyonumuzca önceden yarışma serilerinin ve hedef numaralarının belirlenebilmesi için yarışmaya katılacak olan kafilelerin yarışma katılım formlarını doldurup 21 Ocak 2008 tarihine kadar 0312 3107283 Fax numarasına bildirmeleri gerekmektedir. Yarışma katılım formu http://www.turkisharchery.org/ alınabilir.
15- Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinden tasdikli kafile listesi olmayan kulüp ve il takımlarına ödeme yapılmayacaktır.
16- Yarışmalarda, bireysel sıralamada ilk 8’e kalan sporcular ile takım ve bireysel madalya yarışmalarında eleme atışları sonunda ½ Final atışı yapan sporculara ve İdarecilerine harcırah ödenecektir. (Aksaray ili hariç) Ayrıca ; yarışmaya katılan takımların bütün Antrenörlerine harcırahları ödenir. Sıralamaya giremeyip harcırah alamayan Sporcu ve İdarecilerin harcırahları uygun görülmesi halinde İl Müdürlüğü imkanı ile karşılanabilir.
Gereğini arz ederim.

Zeki ÖZTÜRK
Okçuluk Federasyonu
Genel Sekreteri
Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanlığı
Ulus İşhanı A/Blok Kat 7 No:716 Ulus/ANKARA

Tel:0312 3100752 Faks: 0312 3107283
Web: http://www.turkisharchery./org e-mail: okculukfed@gmail.com

- ORJİNAL KAYNAK : www.turkisharchery.org ' tan alınmıştır, asıl olan federasyonun sitesidir.

-------------- 000 ---------------

Salon Okçuluk Türkiye Şampiyonası
25-27 Ocak 2008 / Aksaray


Okçuluk Federasyonunun 2008 yılı faaliyet programında yer alan; Sezonun ve İlimizin ilk faaliyeti olan Gençler ve Büyükler Salon Okçuluk Türkiye Şampiyonası 25-27 Ocak 2008 tarihlerinde Aksaray ilinde yapılacaktır.Yaklaşık 20 ilden 200 sporcu ve 17 hakemin iştirak edeceği organizasyon Dağılgan Spor Salonunda devam edecektir.Cuma – Cumartesi günleri eleme yarışları ile devam edecek Şampiyonanın son gününde Olimpik ve Makaralı Yaylarda Gençler ve Büyükler Kategorisinin dereceye giren sporcu ve takımları belli olacaktır.Müsabaka Programı:1. Gün: 25 Ocak 2008 CumaSaat: 10.00 Eleme Atışları2. Gün: 26 Ocak 2008 CumartesiSaat: 10.00 Eleme Atışları3. Gün: 27 Ocak 2008 PazarSaat: 10.00 Eleme AtışlarıSaat: 11.00 – 12.30 Final Atışları – Ödül TöreniNOT: Yarışmayla ilgili Teknik Toplantı 24 Ocak 2008 günü saat 18:00 İl Müdürlüğü binasında yapılacaktır.Ulaşım:Terminalden kalkan servislerle eski sanayi kavşağı veya silolarda inen kafileler; siloların önünden kalkan dolmuşlarla Dağılgan Spor Salonu önünde inebileceklerdir.Yarışma ile ilgili kurallar aşağıda belirtilmiştir.1- Yarışma, Recurve-Compound yay, Gençler -Büyükler, bay-bayan, kategorilerinde yapılacaktır.2- Yarışmada 1990 ve daha küçük doğumlular genç olarak yarışacaklardır.3- Yarışmada 18 mt mesafeden 2x30 ok atacaklardır. Yarışmada Gençler ve Büyükler kategorilerinde Bireysel ve Takım eleme yarışmaları yapılacaktır. Herkese açık olacaktır.4- Minikler kategorisinde yarışmaya devam eden sporcular bu yarışmada yarıştığı takdirde daha sonra minikler yarışmalarında yarışamayacaklardır.5- Yarışma Okçuluk Federasyonu Yarışma kuralları ile FITA kurallarına göre yapılacaktır.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak tüm sporculara başarılar diliyoruz…
----------------------
KONAKLAMA BİLGİSİ İÇİN : 0 382 444 3 444 ' Ü ARAYABİLİRSİNİZ. ( Ben aradım yardımcı oldular.)

- Orjinal Kaynak : http://www.aksaray-gsim.gov.tr/TR/Icerik_Detay.asp?Icerik=568

Perşembe, Ocak 03, 2008

Kaybolan Değerlerimiz; Ok ve Yay Yapımı

Yayınlanma : 18 Nis 2005 - Aksiyon Dergisi, Ahmet Turan Alkan

OKÇULUK HÜNERİNİ KORUMAK ...

Beni en çok eski tarz üzre ok ve yayların yeniden imâli heyecanlandırıyor; fakat olimpik okçuluktan başlamak üzere, okçuluğun birbirinden farklı yönleri üzerinde gündelik hayata yeni bir menfez açmak artık mümkün.
“Hocam” diyor telefondaki ses, “sizin bilginiz olabilir; Ankara’dan bir hocamız eski Türk ok ve yaylarının yeniden imâli ile yakından ilgileniyor. Elinizde bu konuya dair tarihi kaynak, bilgi, doküman cinsinden şeyler mevcut ise çok makbule geçecektir.”
Zihnimi yokluyorum: Benim okçuluk sanatı ile yegâne münasebetim çocukluk yıllarının bostanlı günlerinde, kavaklar budanırken denk düşürdüğümüz uzun dalların iki ucunu kertip araya bir sicim bağlamak suretiyle yaptığımız basit şeylerden ibaret. Daha sonraları kavak dalının tez kırıldığını farkedip, erik ve iğde dallarına, sicim yerine bisikletlerin fren tellerine terfî ettiğimiz de olmuştu. Hatta bir ara hızımızı alamayıp ok şeklinde yuvarladığımız çam çıtalarının ucuna binbir zahmetle şekil verdiğimiz sivriltilmiş demir parçaları da sarmıştık da, meselenin nasıl vahim yerlere uzanabileceğini farkeden büyüklerimizin sert tenbihiyle hevesimizden vazgeçmiştik hani…
Belki heves itibariyle okçuluğa başlangıç için böyle bir hareket noktası cesaret verici sayılabilir ama çocukluk yıllarında filizlenip küllenmiş bir meşgaleden bahsediyoruz.
-Hayır, cevabını verdim, “eski Türk yaylarını yeniden imâl etmek çok heyecan verici bir fikir ama işe yarar yardımım sözkonusu olamaz maalesef.”
-Peki hocam, yay yapımında kullanılan manda boynuzu, sinir gibi ham maddeleri nereden temin edebileceğimiz konusunda bir fikriniz var mı?
İtiraf edeyim ki, o âna kadar yay imâlinde bu gibi organik maddelerin kullanıldığını bilmiyordum ama en azından artık şu gerçekten haberdardım: Bir yerlerde bazı sıradışı adamlar, son derece ilgi çekici ve heyecan verici işlerle uğraşıyorlardı ve okçuluktan ziyade bu insanların, ilerlemiş yaşlarına rağmen amatörlük heveslerini korumaları çok dikkat çekiciydi.
Aradan bir ay bile geçmeden o adamlardan biriyle tanışmak zevkine eriştim. Prof. Dr. Metin Orhan’ı size nasıl tasvir edeyim: Evvelen diş hekimi, ortodontist (yanlış bilmiyorsam diş hekimliğinin “çene” ile ilgili dalı), öğretim üyesi ve okçuluk amatörü. Uzunca boylu, sağlam yapılı, esmer, bana nedendir bilmem rahmetli Dündar Taşer’in fotoğraflarından akseden sıcaklığı ve bilgeliği hatırlatan bir sıradışı insan.
Sohbete başladıktan yarım saat sonra içimden şöyle bir sesin yükseldiğini hissettim: “Bu tam benim işim, ben de okçuluk sanatının en azından bir seyircisi, destekçisi, takipçisi olarak deftere yazılmak istiyorum!”
* * *
Elbette bütün mesele sadece ok ve yaydan ibaret değil. İşin kabaca sınai yönü var, sanat tarafı var ve bütün bunlardan sonra spor, eğlence, eğitim hatta tasavvufla ilgili yanı var; her yönü ile cezbedici bir anafikir. Metin Orhan Bey’in bana hediye etmek nezaketinde bulunduğu “Türk Okçuluğu” adlı ilmi kitabın sayfalarını karıştırırken meselenin ilmî ve tarihi boyutunun, en az ötekiler kadar sürükleyici olduğunu farkediyorum. Bu eser, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları arasında 1999 yılında neşredilmiş. Yazarı Doç. Dr. Ünsal Yücel. Zannımca okçuluk tarihi ve okçuluk zanaatının (aslında ’sanat’ının demek lazım) gelişimi konusunda Türkçe’de kaleme alınmış en derli-toplu eser olmak mevkiinde. Kitabı inceledikçe, 1986 yılında henüz 51 yaşında Hakk’ın rahmetine kavuşan yazarın ne kadar saygıdeğer bir yöneliş ve merakla konuya eğildiğini anlıyorsunuz. Kitap, okçuluk hakkında genel mahiyette bilgilerden sonra özellikle Osmanlıların gündelik hayatında okçuluğun ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösteren örneklere yer veriyor. Meselâ bir savaş sanatı olmasının haricinde okçuluğun eski İstanbul’da gündelik hale gelmiş bir spor boyutunu kazandığını, “hedef ve menzil okçuluğu, okçulukla ilgili hüner ve gösteriler” başlıkları altında gündelik hayatın sık rastlanır bir ayrıntısını teşkil ettiğini öğreniyoruz. İkinci bölümde yay ve ok imâli anlatılmakta. Bu kısma göz gezdirirken okçuluk sanat ve zenaatinin âdeta bir endüstri halinde teşkilatlanıp kendine mahsus standartlar geliştirildiği, uygun hammadde sağlanmasının bile kanuni düzenlemelere bağlandığını da görüyoruz. Nişantaşı, Okmeydanı gibi artık anlamı kaybolmaya yüz tutmuş semt isimlerinin menşeini nereden aldığını belki meraklıları hâlâ hatırlıyor olabilirler ama sırf bu maksada hizmet etmek ve desteklemek için vakıflar tesis edildiğini, tekkeler kurulduğunu, okçuluk ve okçulukta kullanılan yardımcı araçları üreten zenaat gruplarının nasıl örgütlendiğini bilmek, artık sıradışı mâlumat olmaktan çıkarak kitap çapında bir ihtisas konusu haline gelmiş bulunuyor.
* * *
Aksiyon’un geçen sayısında “Golf doğudan yükselecek” başlıklı dosyayı görünce, hayli zamandır bekletip durduğum okçuluk meselesine eğilmenin zamanıdır diye düşündüm. Türkiye’de batı menşeli sporlar hakim; futbol, basketbol gibi çok tanınan türlerine ilaveten rugby, Amerikan futbolu, kriket, badminton, buz hokeyi gibi sporlar da filizlenmeye başladı. İtirazımız yok ama gündelik hayatın ayrıntılarında bu kadar “Amerikanize” olmanın da pek mânidar olmadığını zannediyorum. Milli spor denilince akla sadece güreş geliyor artık. Uzakdoğu dövüş ve savaş teknikleri hakkında raf dolusu Türkçe yayın bulunabilirken tarihi sporlarımızı ve hünerlerimizi hayatın içinden çıkarıp müze camekânlarında tecrid ediyoruz. Çok bilinen cirit bile Doğu Anadolu’da yılın belli günlerinde tekrarlanan bir seyir sporu haline geldi.
Böyle bir vasatta bazı insanların meslekleri haricinde zaman ayırarak Türklerin tarihi okçuluk birikimini yeniden hayata döndürmek için çalışması takdirin de ötesinde yoğun ilgi ve destek gerektiriyor. Bu konuda (www.kemankes.com) isimli internet sitesinde tarihi okçuluğa dair başlangıç bilgilerine erişmek mümkün. ( Artık bizim sitemizde de Osmanlı Yay ve Oklarının yapımları daha detaylı ve anlaşılır anlatılmaktadır : http://okculuk.blogspot.com ) Sitede ayrıca çalışmalara katılmak isteyenler için üyelik formu da yer alıyor. Üye olmak için bu sitede verilen adrese e-mektup yolladımsa da karşılığında İngilizce form gönderilmesi yüzünden bir türlü beceremedim. Siteyi yönetenler bu küçük pürüzü düzeltebilirlerse çok iyi olur.
Bu arada, yukarda bahsettiğim “Türk Okçuluğu” isimli eserin yeniden ama daha cazip bir baskı tekniği ile basılarak okullara ve gençlerin rahatça erişebileceği yerlere ulaştırılmasını temenni ediyorum.
* * *
Beni en çok eski tarz üzre ok ve yayların yeniden imâli heyecanlandırıyor ama olimpik okçuluktan başlamak üzere, okçuluğun birbirinden farklı yönleri üzerinde gündelik hayata yeni bir menfez açmak artık mümkün. Günün birinde her şehirde, her üniversitede, her spor kulübünde okçuluk dalında hizmet veren kulüplerin faaliyete geçtiğini, amatör okçuların çığ gibi büyüyerek spor hayatımıza yeni bir boyut ilave ettiğini de görürüz inşallah.

Kaynak : http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=20921

Çarşamba, Ocak 02, 2008

İstanbul' un Son Nişan Taşları


İnsan yaptığı her işten hikmet çıkarma çabasına girer. Farklı bakış açılarından yola çıkarak, aklın yolu birdir dediğimiz sonuçlara ulaşılır ve benzeri çıkarımlar oluşur. Bunlar bazen mesleki düsturlar olabileceği gibi, yaşamla ilgili insan davranışları ya da toplumsal ilişkileri yorumlayan sözler olur. İnsan iyiyi ve kötüyü bir arada yaşadığı için, iyi şeyden de kötü şeyden de bir şeyler öğreniyor.
Savaşlar ve savaşma sanatları insanların yüzyıllardır akıl yorduğu bir alan. Eski dönemlerde, özellikle ateşli silahların bulunuşundan önce, savaşma sanatı bir yiğitlik ve cengaverlik göstergesi sayılırdı.. Ne zaman ki ateşli silhlar bulundu savaşmanın da yüzü değişti. Bu nedenle “Tüfek icat oldu, Mertlik Bozuldu” sözü dilimize yerleşti.
M. Şinasi Acar’ın Arkeoloji ve Sanat Yayınlarından çıkan “İstanbul’un Son Nişan Taşları” adlı kitapta Türklerde ve Osmanlıda ok ve yayın kullanımına ilişkin sosyal ve teknik bilgilere yer verilmiş. “Osmanlı Yay ve Okları” bölümünde yer alan “Türklerde Okçuluğun Önemi” makalesinde, okçuluğun önemi ve sosyal yaşam içindeki yerine dikkat çekilmiş. Tüfeğin icat olmasına rağmen Türklerde okçuluk eski önemini korumaya devam etmiş. Bu alanda sosyal bir düstur da oluşturulmuş. Kitapta yer alan bilgilere göre: “Değişik sınıftan kişilerin hiçbir ayırımcılık gözetilmeden eşit koşullarda bir araya gelebildiği, ayrıcalıklı bir kurum oluşturmuş” Ustalığın önemli sayıldığı bir alanda sultan ya da vezir olmak değil, başarı itibara konu olmuş ve kendi geleneğini oluşturmuş. Kitapta bu konuya şöyle yer verilmiş. ”Daha önce dikilmiş bir nişan taşını aşarak ondan daha uzağa atarak rekor kırmaya menzil almak ya da menzil bozmak denir… Bunun arkasından okun saplandığı yer biraz kazılıp çakıl doldurularak işaretlenir ve altı ay içinde taşı dikilirdi Taşın bir ziyafetle diktirilmesi ve bu törende rekor sahibinin, olanakları ölçüsünde hediyeler dağıtması gelenektir”
M. Şinasi Acar, kitapta okçulukla ilgili malzeme ve nişan taşları matematiksel olarak da yorumlamış. Bu yönüyle eser, aynı zamanda bir kaynak eser niteliği kazanmış. Bu alanla birlikte yaylara yazılan sözler daha da dikkatimi çekti. “Yay gibi eğri olursan elde tutarlar seni, Ok gibi doğru olursan yabana atarlar seni”, “Yay gibi eğri olursan elde kalırsın, Ok gibi doğru olursan menzil alırsın”, “Eğriyi yay gibi âgûşa(göğse) basarlar, Doğruyu ok gibi yabana atarlar”, “Doğru olsan ok gibi, elden atarlar seni, Eğri olsan yay gibi, elde tutarlar seni” İnsanın hikmet elde çabasının ürünü olan bu sözler, insanların yaşadıklarını bir öğrenme alanı olarak gördüğün de işareti sayılabilir.
M Şinasi Acar çalışmalarıyla, ok meydanı ve dışındaki Nişan Taşlarının yerlerini titizlikle saptamış. Ancak gerek Ok meydanının bugün geldiği noktaya, gerekse de Nişan Taşlarının durumlarına baktığımızda geçmişteki kültürel değerlerin korunmadığını hatta isteyerek ve hoyratça yok edildiğini görüyoruz. Bir kez daha anlaşılıyor ki toplumsal hafızamızı yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz(!)
Günümüzde de okçuluk bir spor dalı olarak yapılmaya devam ediliyor. Ancak yapılan hiçbir işte kurumlar arası işbirliği yok. Kültürel değerleri korumak başka bir kurumun işi, sporu geliştirmek başka bir kurumun işi. Bu durumda hiçbir kurum ve disiplin hangi şeyin kendine miras bırakıldığına dikkat bile edemiyor.
“Tüfek İcat Oldu” mertlik bozuldu. Bugünkü av-nişan ve savaş alanları centilmenlik içermiyor bunu biliyoruz. Ama hiç değilse kültürel varlıkların korunmasında daha dikkatli davranılabilir. M. Şinasi Acar’ın bu çalışmasının bu konularda işaret edici yanının önemsenmesi bu türden çalışmaların çoğalması dileğiyle…


Bu yazı Cumartesi, 24 Kasım 2007, 16:24 tarihinde 2007 Yılı, Anadolu Gazetesi, YAZILARIM kategorisi altında yayınlandı.

ARŞİV ( Aradıklarınızı Bulun )

Okçuluk ve Fatih

Rekor Kırdı, Hayatını Kurtardı :
Özbay Güven, Osmanlı Devleti'nin sporcuyu anında ödüllendirdiğini de belirtiyor. "Osmanlı sporcuyu hem korur, hem de anında mükafatlandırırdı. Osmanlı'nın sporcuya değer vermesini size bir örnekle anlatayım. Solak Sinan Subaşı, Fatih Devri'nin en büyük kemankeşlerinden birisiydi. Okmeydanı'nda da 1200 gezin üzerinde iki rekoru vardı. Sinan Subaşı, Silifke Kalesi'nin komutanıyken Karamanoğulları kaleyi ele geçirince Fatih öldürülmesi için ferman verdi. Fakat o sıralarda Sinan Subaşı rekorlar kırdığı için padişah kendisini affederek 'Kanını menziline öndül (ödül) koydum' dedi".

Fatih'in Oku :
Ayasofya'ya girdikten sonra Fatih , bir ok çekip '' alametim olsun '' diyerek Ayasofya kubbesinin ta ortasına attı.Bu okun yeri halen görülmektedir.
( Evliya Çelebi Seyehatnamesi 1.Cilt Syf:76,Çeviren : Mehmet ZILLİOĞLU )
- Okçuluk antrenmanları; mutlaka bir antrenör eşliğinde ,emniyet tedbirleri alınmış güvenli bir alanda ve kimseye zarar vermiyecek bir şekilde, yapılmalıdır.
KENDİNİZE DEĞER VERİN : A K R A F M C A N L I Y A Y I N

Okçuluk Bir Ata Sporudur

Okçuluk insanlığın varoluşuyla birlikte doğmuştur.Türkler ok ve yayı hem sanatsal hem de teknolojik açıdan ele alıp günümüze kadar getirmişlerdir.Osmanlı'larda okçuluk zirveye çıkmış ; top menzilinin 600 m. olduğu zamanlarda osmanlı okları 800 m.yi geçiyordu. Devamı...>>

Hakkımda

Fotoğrafım
KOCAELİ, İzmit, Türkiye
1968 doğumluyum.Beş yaşından beri ok atıyorum, 1981 yılında 13 yaşımda lisanslı olarak resmi anlamda okçuluk sporuna başladım.1987 yılından itibaren okçuluk antrenörlüğü yapıyorum.Milli Takım Antrenörlüğü yaptım; on tane antrenör, iki bölge antrenörü ve bir milli takım antrenörü ayrıca bir çok milli sporcu yetiştirdim.Sporcularım rekorlar kırıp, sayısız şampiyonluklar kazandı.İktisat fakültesi mezunuyum.1990 yılından itibaren kadrolu okçuluk antrenörü olarak görev yapmaktayım.1991 yılından bu yana da Türk-Osmanlı Okçuluk Tarihi ve olimpik bir spor dalı olan günümüzdeki Okçuluk Sporu hakkında araştırma yapmaktayım. Okçuluk Türklerin ilk ata sporudur ve ben de okçuluk sporunu çok seviyorum,okçuluğun yayılıp gelişmesi için çalışıyorum, bu nedenle Türk okçuluğunu hakkettiği yere getirmek için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. -He was born in 1968 -Turkey.He has begun archery in 1981. Since 1987 he has been archery trainer. He has worked as Turkish National Team Trainer; educated many archers and already continue to this nice and hard job; studied Economy. He was born to be an archer ; try his best to develop archery in Turkey and World.

Beğendiğim Kitap : Zen ve Okçuluk


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

free counters