Cuma, Haziran 05, 2009

Dünya Kupası 3. Ayağı, 2-7 Haziran 2009, Antalya

Esra SÜLÜN ( Resim : Fıta' dan)

- Yarışmanın Değerlendirmesini ve Yorumunu Okumadan Önce Son Türkiye Yarışmasının Sonuçlarına Bir Bakın Lütfen :

- GENCLIK KUPASI SAMPIYONASI -SAMSUN- BIREYSEL SIRALAMA...>>>

- İlk önce bu yarışmanın kadrosunun belirlenmesiyle başlayalım. Son Samsun yarışmasında recurve yayda toplam puanda ilk sırada bitiren Cevdet Demiral 1286 puan ve Zehra Öktem 1316 puan atmışlar, takıma alınmadılar. Artı compound yayda ikinci sırada bitiren Ayhan Kaya 1347 puan ve Melike Atıcı 1331 puan atmış toplamda üçüncü bitirmiş üstüne üstlük 60 m de rekor kırmıştı, takıma alınmadılar.
- Bu sporcularımızın yerine daha alt sırada puan atan sporcularımızla yarışmaya katıldık. Bakın recurve yay bayan takımımız toplamda 60 puan daha fazla atacaktı, o zaman üst sıralarda yer alacağımız için eleme turlarında çok fazla şansımız vardı. Es kaza compound bayanlarda yine öyle, artı bizim derece şansımızın en çok olduğu dal compound bayan takımdı. Sağolsunlar başlarındaki milli takım antrenörleri de ağızlarını açıp bir şey söylemediler takımlar belli olurken. - Sözün kısası madalya almamak için herşey yapılmış. Dahası, sanki güzel otellerde kalan antrenör ve sporcular şampiyon olacak. İdari kadro sanıyorki , biz antrenörlerimize ve sporcularımıza güzel konaklama yeri ayarlarsak iş bitmiştir şampiyon biziz. Dost acı söyler, ben bir Türk vatandaşı olarak başarı istiyorum, başarıya ihtiyacımız var millet olarak, benim vergilerim boşa harcanmasın, benim cocuğumun emekleri ve zamanı boşa gitmesin artık. Herkes işini, okulunu bırakıp gelmiş çalışmış o sıcaklarda, sonuç O. Birkaç sporcuyla konuştum daha önceden, çoğunun dediği '' hocam kalburla su taşıyoruz, biz bu işten artık sıkıldık''.
- Şuna kanaat getirdim ki, sporcuya sahip çıkacak bir yönetim anlayışı da yok ortada, bence yönetimin çok ciddi anlamda tarihi kararlar alma zamanı geldi. Başarısızlığın nedenini ilk önce kendilerinde aramalılar, bir çok toplantının sonunda çok gerçekçi, uzun vadeli ve başarıyı getirecek kararların alınıp hemen uygulanması lazım, buraya noktayı koyalım.
- Gelelim sporcularımızın yeteneğine, gerçekten yetenekli sporcularımız var. Kim bunlar; Esra Sülün, daha 19 yaşında önünde en az 30 yıl var okçuluk sporu için. Attığı puanlar göz ardı edilemez, yaşı çok genç, hırslı, tuttuğunu kopartan, her şeyini okçuluğa vermiş, pırıl pırıl bir yetenek. Sonra kimler var, Begül Löklüoğlu; gerçekten yetenekli, bir çok safhalardan geçti ve dayandı, iyi okçu olacak. Dinçer Ekiz; anlatmaya gerek yok, iş imkanı sağlanıp kaliteli malzeme sağlansa her zaman yüzümüzü güldürecek bir tecrübe. Zehra Öktem ; daha ne yapsın son yarışma milli takımın üstünde puan atmış ama saçma sapan yaş kuralından dolayı milli takıma alınmıyor.Okçuluğun yaşı yok bunu hala anlayamadık mı ? Cevdet Demiral, Melike Atıcı, Sevinç Uysal, Erol Sulumer, Demir Elmaağaçlı, Melih Özbostancı, Ali Rıza Coşkun, ilk aklıma gelen isimler. Bu sporcularımıza küçük takviyelerle büyük puanlar attırabiliriz. Uzun vadede düşünürsek ne cevherler var çocuklarımızın içinde, yeter ki sahip çıkıp yetiştirebilelim.
- Daha öncede hep söyledim yeni yetenekleri keşfedecek teknik kurul oluşturulsun, bu sporcularımızı gözlemleyip maddi ve manevi destek olalım. Hep aynı şeyleri söylüyorum, önemli olan samimi icraat.
- Yurt dışından kaliteli bir antrenör gelmiş çok güzel, ama o antrenöre net görevler verip denetleyeceksiniz. Bence gelen antrenör bir yıl sadece danışman olacaktı, milli takım ve bölge antrenörlerini eğitecekti. Şimdi başarısızlığın faturasını gelen yabancı antrenöre çıkartacağız, hep beraber. Daha hocanın bilgisinden bile faydalanamadık, şimdi geri gönderirsek ödediğimiz paralar da boşa gidecek. Ben yine söylüyorum, milli takım puan barajlarını daha önce söylemiştim, bu puan barajlarını geçen sporcuları milli takımda yarıştıralım.Kore' li hocamızda antrenörlerimizi eğitsin, bu arada da geniş bir kadet programı yapıp yüzlerce elit okçu cocuğumuzu tesbit etmemiz gerekir. Hoca en az iki sene bu minik sporcularımızla ilgilensin, hem onları hem antrenörlerini yetiştirsin. Göndermeyelim bence hocayı, sadece iyi kanalize edelim, zararın neresinden dönersek kardır.
- Benimle konuşmak isteyen bir yetkili olursa, elimdeki tüm programları (Türk insanına uygun olan) paylaşmaya hazırım, yeter ki Türk okçuluğu başarılı olsun.
-Türk okçuluğunun başarılı olmasını isteyen 28 yıllık bir okçuluk emektarının görüşleri bunlar, şimdilik elimden gelen bu kadar. Saygılar.

- Bu arada unuttum, yarışmanın organizasyonunda görev alan antrenör ve sporcu kardeşlerimize gösterdikleri gayretten dolayı teşekkür ederim, her ne kadar başarılı olmasakta bu yarışmanın geleneksel hale gelmesi de önemli. Bu konu hakkında ileride daha detaylı bir blog yazısı yazacağım inşaallah.

- Bu yarışmada recurve yay erkeklerde birinci olan Simon TERRY ' nın yaşı 35; ayrıca bu yarışmaya katılan, hatta sporcumuzu da eleyen Japon sporcu Hiroshi YAMAMOTO 47 yaşında.

TERRY Simon (Recurve Yay Erkekler 1.si) Basında ... >>>

ARCHERY WORLD CUP RECURVE MEN'S INDIVIDUAL

Rank Back No. Name NOC Code 90m 70m 50m 30m 10s Xs Score

7 42A TERRY Simon GBR 317 / 7 333 / 14 333 / 17 356 / 6 72 39 1339

7/ 1339 7 TERRY Simon GBR 107
58/ 1277 58 RUBAN Viktor UKR 106

TERRY S (GBR)
117
IVASHKO M (UKR)
112

TERRY S (GBR)
116
PIATEK P (POL)
110

TERRY S (GBR)
110
OH JH (KOR)
108

TALUKDAR J (IND)
107
TERRY S (GBR)
112

AUBERT T (FRA)
106
TERRY S (GBR)
110

GOLD
TERRY S (GBR)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bu spora zamanımızı emeğimizi işimizi çocuğumuzu eşimizi bırakıpta yapmaya çalışıyoruz. bu spor yapmaya başladığımdan beri bir ilerleme görmedim ben şahsen federasyon başkanıyla tanışamadım milli takım antranörüyle iki laf edemedim herkes çantasını açıyor okunu atıp kapatıp gidiyor o çantaların içinde neler var bir dile gelse ama dinlemek ister çözmek yürek ister sorunlar üstüste yay değil önemli olan yayı çeken kaç tane sporcu var onları da sayenizde yarışmalarda küstürdünüz birbirinize şemsiye altında hediye vermekten sporcuya fırsat gelmedi ki çözümü isteyen galiba yok çözmek isteyende cesaretli olanları iş başına getirmezsek olacağı bu eski bir çin atasözü güneşi kaçıran yıldızlarıda kaçırır site sahibine teşekkür başka biryerde konuşma fırsatı yok dinleyende
eyvallah

ARŞİV ( Aradıklarınızı Bulun )

Okçuluk ve Fatih

Rekor Kırdı, Hayatını Kurtardı :
Özbay Güven, Osmanlı Devleti'nin sporcuyu anında ödüllendirdiğini de belirtiyor. "Osmanlı sporcuyu hem korur, hem de anında mükafatlandırırdı. Osmanlı'nın sporcuya değer vermesini size bir örnekle anlatayım. Solak Sinan Subaşı, Fatih Devri'nin en büyük kemankeşlerinden birisiydi. Okmeydanı'nda da 1200 gezin üzerinde iki rekoru vardı. Sinan Subaşı, Silifke Kalesi'nin komutanıyken Karamanoğulları kaleyi ele geçirince Fatih öldürülmesi için ferman verdi. Fakat o sıralarda Sinan Subaşı rekorlar kırdığı için padişah kendisini affederek 'Kanını menziline öndül (ödül) koydum' dedi".

Fatih'in Oku :
Ayasofya'ya girdikten sonra Fatih , bir ok çekip '' alametim olsun '' diyerek Ayasofya kubbesinin ta ortasına attı.Bu okun yeri halen görülmektedir.
( Evliya Çelebi Seyehatnamesi 1.Cilt Syf:76,Çeviren : Mehmet ZILLİOĞLU )
- Okçuluk antrenmanları; mutlaka bir antrenör eşliğinde ,emniyet tedbirleri alınmış güvenli bir alanda ve kimseye zarar vermiyecek bir şekilde, yapılmalıdır.
KENDİNİZE DEĞER VERİN : A K R A F M C A N L I Y A Y I N

Okçuluk Bir Ata Sporudur

Okçuluk insanlığın varoluşuyla birlikte doğmuştur.Türkler ok ve yayı hem sanatsal hem de teknolojik açıdan ele alıp günümüze kadar getirmişlerdir.Osmanlı'larda okçuluk zirveye çıkmış ; top menzilinin 600 m. olduğu zamanlarda osmanlı okları 800 m.yi geçiyordu. Devamı...>>

Hakkımda

Fotoğrafım
KOCAELİ, İzmit, Türkiye
1968 doğumluyum.Beş yaşından beri ok atıyorum, 1981 yılında 13 yaşımda lisanslı olarak resmi anlamda okçuluk sporuna başladım.1987 yılından itibaren okçuluk antrenörlüğü yapıyorum.Milli Takım Antrenörlüğü yaptım; on tane antrenör, iki bölge antrenörü ve bir milli takım antrenörü ayrıca bir çok milli sporcu yetiştirdim.Sporcularım rekorlar kırıp, sayısız şampiyonluklar kazandı.İktisat fakültesi mezunuyum.1990 yılından itibaren kadrolu okçuluk antrenörü olarak görev yapmaktayım.1991 yılından bu yana da Türk-Osmanlı Okçuluk Tarihi ve olimpik bir spor dalı olan günümüzdeki Okçuluk Sporu hakkında araştırma yapmaktayım. Okçuluk Türklerin ilk ata sporudur ve ben de okçuluk sporunu çok seviyorum,okçuluğun yayılıp gelişmesi için çalışıyorum, bu nedenle Türk okçuluğunu hakkettiği yere getirmek için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. -He was born in 1968 -Turkey.He has begun archery in 1981. Since 1987 he has been archery trainer. He has worked as Turkish National Team Trainer; educated many archers and already continue to this nice and hard job; studied Economy. He was born to be an archer ; try his best to develop archery in Turkey and World.

Beğendiğim Kitap : Zen ve Okçuluk


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

free counters