.
- Gelibolu' da Okçuluk Antrenmanı - Video- (Kaynak: Gelibolu Org) ... >>>
- Gelibolu gibi ilçelerde okçuluk sporunun yapılması çok güzel bence; ulaşım sorunu yok, belediyelerin desteği güzel, insanlar birbirini tanıyor ve biliyor. Gelibolu' da herkezi birlik içinde gördüm, dostluklar çok daha güzel göründü gözüme. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda Gelibolu'nun sesini çok daha fazla duyacağız okçuluk alanında. Hakan Çakıroğlu ilk okçuluğa başladığı 1996 yılından bu yana Gelibolu' da okçuluğu yaydı ve çok geliştirdi. Kendisi tek başına yarışmalara gelirken şimdi onlarca okçu kardeşimiz Gelibolu'da ok atıyor.Üstüne üstlük Türkiye şampiyonu ve milli okçular bile yetişmeye başladı. Ama Emre kardeşimizin de emekleri gerçekten çok fazla, her yere yetişiyor maşallah.
- Bir çok çok spor dalına göre; (özellikle malzemeli sporlar içerisinde) , tabanı güçlü olma yolunda ilerleyen bir branş oldu artık okçuluk. Bu yarışma çocuklarımızda şunu gördüm; biz idareciler olarak okçuluk sporunu yapan evlatlarımızın yanında çok geride kalıyoruz.Daha doğrusu onlara çok iyi yetişme ortamı sağlayamıyoruz, maddi olarak destek veremiyoruz. Bizim çocuklarımız Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu olmaya hazırlar ama biz değiliz.
- Gelibolu' da; antrenör sorunu şimdilik çözülmüş, maddi destek de yeterli, ok atmak için açık alan var, ok atış salonuda yapılmaya başlanacakmış. Sadece okçuluğa ait antrenman ve yarışma yerlerinin olması en büyük etkenlerden bir başarı için. Sonrasında elit sporcuların maddi olarak desteklenmesi geliyor. Sporcuya bir amaç verilmesi, o doğrultuda planlı ve programlı çalışmak sonraki aşama. Tabi ki yöneticilerin her konuda sürekli desteği de en büyük etken. Gelibolu'da bunların çoğu var ve önümüzdeki yıllarda bir çok milli okçu kardeşimiz buradan yetişecek kanatindeyim.
- Bu yarışmaya en kalabalık katılan ve başarılı olan bölgelerimizden biri de Kayseri bölgesi oldu. Kayseri' de okçuluk sporu her konuda gelişti; tesisler yapıldı, kulüpler açıldı, sponsor destekleri çok yeterli olmasada var, milli sporcuları antrenör oldu ve yeni sporcular yetiştirmeye başladılar. Bu gelişmeler tabi ki bir futbol branşındaki gibi çok değil, fakat okçuluk sporu için yinede sevindirici ilerlemeler. Mersin, Bursa, Samsun, Elazığ gibi bir çok bölgede de okçuluk her gün gelişiyor. İnşaallah federasyonumuzda önümüzdeki seçimlerden sonra ileriye yönelik planlarla çalışmaya başlarda bu gelişmelere ayak uydurur, hatta önüne geçer...
- Gelibolu Okçuluk Yarışması -Video -(Kaynak : gelibolu.org) ... >>>
Salı, Ağustos 26, 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ARŞİV ( Aradıklarınızı Bulun )
-
►
2015
(1)
- ► Mayıs 2015 (1)
-
►
2013
(4)
- ► Ağustos 2013 (1)
- ► Haziran 2013 (2)
-
►
2012
(16)
- ► Kasım 2012 (2)
- ► Eylül 2012 (1)
- ► Ağustos 2012 (1)
- ► Temmuz 2012 (1)
- ► Mayıs 2012 (2)
- ► Nisan 2012 (1)
- ► Şubat 2012 (4)
-
►
2011
(10)
- ► Aralık 2011 (1)
- ► Kasım 2011 (1)
- ► Temmuz 2011 (1)
- ► Haziran 2011 (1)
- ► Şubat 2011 (1)
-
►
2010
(13)
- ► Aralık 2010 (3)
- ► Eylül 2010 (1)
- ► Ağustos 2010 (1)
- ► Temmuz 2010 (2)
- ► Haziran 2010 (2)
- ► Nisan 2010 (2)
-
►
2009
(10)
- ► Eylül 2009 (1)
- ► Ağustos 2009 (2)
- ► Haziran 2009 (3)
- ► Mayıs 2009 (2)
-
▼
2008
(26)
- ► Haziran 2008 (1)
- ► Mayıs 2008 (4)
- ► Nisan 2008 (3)
- ► Şubat 2008 (3)
-
►
2007
(21)
- ► Aralık 2007 (4)
- ► Kasım 2007 (4)
- ► Eylül 2007 (1)
- ► Ağustos 2007 (1)
- ► Temmuz 2007 (1)
- ► Haziran 2007 (3)
- ► Nisan 2007 (1)
-
►
2006
(4)
- ► Aralık 2006 (1)
- ► Kasım 2006 (2)
Okçuluk ve Fatih
Rekor Kırdı, Hayatını Kurtardı :
Özbay Güven, Osmanlı Devleti'nin sporcuyu anında ödüllendirdiğini de belirtiyor. "Osmanlı sporcuyu hem korur, hem de anında mükafatlandırırdı. Osmanlı'nın sporcuya değer vermesini size bir örnekle anlatayım. Solak Sinan Subaşı, Fatih Devri'nin en büyük kemankeşlerinden birisiydi. Okmeydanı'nda da 1200 gezin üzerinde iki rekoru vardı. Sinan Subaşı, Silifke Kalesi'nin komutanıyken Karamanoğulları kaleyi ele geçirince Fatih öldürülmesi için ferman verdi. Fakat o sıralarda Sinan Subaşı rekorlar kırdığı için padişah kendisini affederek 'Kanını menziline öndül (ödül) koydum' dedi".
Fatih'in Oku :
Ayasofya'ya girdikten sonra Fatih , bir ok çekip '' alametim olsun '' diyerek Ayasofya kubbesinin ta ortasına attı.Bu okun yeri halen görülmektedir.
( Evliya Çelebi Seyehatnamesi 1.Cilt Syf:76,Çeviren : Mehmet ZILLİOĞLU )
Özbay Güven, Osmanlı Devleti'nin sporcuyu anında ödüllendirdiğini de belirtiyor. "Osmanlı sporcuyu hem korur, hem de anında mükafatlandırırdı. Osmanlı'nın sporcuya değer vermesini size bir örnekle anlatayım. Solak Sinan Subaşı, Fatih Devri'nin en büyük kemankeşlerinden birisiydi. Okmeydanı'nda da 1200 gezin üzerinde iki rekoru vardı. Sinan Subaşı, Silifke Kalesi'nin komutanıyken Karamanoğulları kaleyi ele geçirince Fatih öldürülmesi için ferman verdi. Fakat o sıralarda Sinan Subaşı rekorlar kırdığı için padişah kendisini affederek 'Kanını menziline öndül (ödül) koydum' dedi".
Fatih'in Oku :
Ayasofya'ya girdikten sonra Fatih , bir ok çekip '' alametim olsun '' diyerek Ayasofya kubbesinin ta ortasına attı.Bu okun yeri halen görülmektedir.
( Evliya Çelebi Seyehatnamesi 1.Cilt Syf:76,Çeviren : Mehmet ZILLİOĞLU )
Okçuluk Bir Ata Sporudur
Okçuluk insanlığın varoluşuyla birlikte doğmuştur.Türkler ok ve yayı hem sanatsal hem de teknolojik açıdan ele alıp günümüze kadar getirmişlerdir.Osmanlı'larda okçuluk zirveye çıkmış ; top menzilinin 600 m. olduğu zamanlarda osmanlı okları 800 m.yi geçiyordu. Devamı...>>
Hakkımda
- Rıdvan Uzuntaş ;
- KOCAELİ, İzmit, Türkiye
- 1968 doğumluyum.Beş yaşından beri ok atıyorum, 1981 yılında 13 yaşımda lisanslı olarak resmi anlamda okçuluk sporuna başladım.1987 yılından itibaren okçuluk antrenörlüğü yapıyorum.Milli Takım Antrenörlüğü yaptım; on tane antrenör, iki bölge antrenörü ve bir milli takım antrenörü ayrıca bir çok milli sporcu yetiştirdim.Sporcularım rekorlar kırıp, sayısız şampiyonluklar kazandı.İktisat fakültesi mezunuyum.1990 yılından itibaren kadrolu okçuluk antrenörü olarak görev yapmaktayım.1991 yılından bu yana da Türk-Osmanlı Okçuluk Tarihi ve olimpik bir spor dalı olan günümüzdeki Okçuluk Sporu hakkında araştırma yapmaktayım. Okçuluk Türklerin ilk ata sporudur ve ben de okçuluk sporunu çok seviyorum,okçuluğun yayılıp gelişmesi için çalışıyorum, bu nedenle Türk okçuluğunu hakkettiği yere getirmek için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. -He was born in 1968 -Turkey.He has begun archery in 1981. Since 1987 he has been archery trainer. He has worked as Turkish National Team Trainer; educated many archers and already continue to this nice and hard job; studied Economy. He was born to be an archer ; try his best to develop archery in Turkey and World.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder