Salı, Eylül 01, 2009

Zafer Kupası Okçuluk Yarışması / Gelibolu / 29-30 Ağustos 2009

-
- Nihai Durum.xls (Kaynak : Okçuluk Federasyonu)

- İlk önce şunu söyliyeyim; burada yaptığım değerlendirmelerin amacı sadece Türk okçuluğunun daha iyiye gitmesi içindir, kimseyi rencide etmek veya birilerini ön plana çıkarmak değildir.

- Dünya' da ilk defa bir resmi yarışmada 63 metre ve 33 metreden okçuluk yarışması yapıldı. Nerede, tabi ki Türkiye' de. Hadi diyelim sahayı çizen görevliler yanlış ölçüm yaptı, bizleri yarışmalarda sözde disiplinize etmeye çalışan sayın hakem heyeti neden sahayı ölçüp kontrol etmedi. Demek ki herşey sözde yapılıyor. Bence bu ciddiyetsizliğin en büyük örneğidir.Okçuluk sahasının hazırlanmasında ilk olarak emniyet tedbirleri alınır ikinciside sahanın ok atış mesafeleri tekrar tekrar kontrol edilerek ölçülür. Normal şartlar altında yarışmanın sıralama atışlarının tekrar edilmesi gerekir ama idareci ve antrenörler çok büyük olgunluk gösterip itiraz etmediler. Arkasından ikinci bir fiyasko daha gerçekleşti; resmi yazıda takım atışlarının yapılacağı yazarken yine takım atışları yapılmadı. Yarışmanın güzel taraflarıda vardı tabi ki; sayın Hakan Çakıroğlu ve ekibinin ayrıca Gelibolu belediyesinin konukseverliği tartışılmazdı. Sporcular yoğun rüzgara rağmen çok güzel mücadele ettiler, bence Türk okçuluğunun gelişimi açısından bu yarışma her yıl mutlaka burada yapılmalı.Çünkü sporcular rüzgarda atmaya yarışma ortamında alışıyorlar. 3 metre fazla atıldığı için yarışmanın toplam puanı üzerinden konuşamayız ama eleme turlarında özelliklede madalya atışlarında sanki Dünya şampiyonasındaki maçları seyrediyormuş gibiydik. Bir çok yetenekli sporcumuz var ama; bu yarışmada çok şiddetli bir rüzgar altında bronz madalya atışında 113 puan atarak (Türkiye rekoru 115 puanla Esra Sülün'e ait) compound yay yıldız bayanlar da 3. olan Burcu Berber' i çok beğendim, bu sporcumuza sahip çıkıp ileriye dönük planlar yapılması lazım bence..
-






Okçuluk ve Fatih

Rekor Kırdı, Hayatını Kurtardı :
Özbay Güven, Osmanlı Devleti'nin sporcuyu anında ödüllendirdiğini de belirtiyor. "Osmanlı sporcuyu hem korur, hem de anında mükafatlandırırdı. Osmanlı'nın sporcuya değer vermesini size bir örnekle anlatayım. Solak Sinan Subaşı, Fatih Devri'nin en büyük kemankeşlerinden birisiydi. Okmeydanı'nda da 1200 gezin üzerinde iki rekoru vardı. Sinan Subaşı, Silifke Kalesi'nin komutanıyken Karamanoğulları kaleyi ele geçirince Fatih öldürülmesi için ferman verdi. Fakat o sıralarda Sinan Subaşı rekorlar kırdığı için padişah kendisini affederek 'Kanını menziline öndül (ödül) koydum' dedi".

Fatih'in Oku :
Ayasofya'ya girdikten sonra Fatih , bir ok çekip '' alametim olsun '' diyerek Ayasofya kubbesinin ta ortasına attı.Bu okun yeri halen görülmektedir.
( Evliya Çelebi Seyehatnamesi 1.Cilt Syf:76,Çeviren : Mehmet ZILLİOĞLU )
- Okçuluk antrenmanları; mutlaka bir antrenör eşliğinde ,emniyet tedbirleri alınmış güvenli bir alanda ve kimseye zarar vermiyecek bir şekilde, yapılmalıdır.
KENDİNİZE DEĞER VERİN : A K R A F M C A N L I Y A Y I N

Okçuluk Bir Ata Sporudur

Okçuluk insanlığın varoluşuyla birlikte doğmuştur.Türkler ok ve yayı hem sanatsal hem de teknolojik açıdan ele alıp günümüze kadar getirmişlerdir.Osmanlı'larda okçuluk zirveye çıkmış ; top menzilinin 600 m. olduğu zamanlarda osmanlı okları 800 m.yi geçiyordu. Devamı...>>

Hakkımda

Fotoğrafım
KOCAELİ, İzmit, Türkiye
1968 doğumluyum.Beş yaşından beri ok atıyorum, 1981 yılında 13 yaşımda lisanslı olarak resmi anlamda okçuluk sporuna başladım.1987 yılından itibaren okçuluk antrenörlüğü yapıyorum.Milli Takım Antrenörlüğü yaptım; on tane antrenör, iki bölge antrenörü ve bir milli takım antrenörü ayrıca bir çok milli sporcu yetiştirdim.Sporcularım rekorlar kırıp, sayısız şampiyonluklar kazandı.İktisat fakültesi mezunuyum.1990 yılından itibaren kadrolu okçuluk antrenörü olarak görev yapmaktayım.1991 yılından bu yana da Türk-Osmanlı Okçuluk Tarihi ve olimpik bir spor dalı olan günümüzdeki Okçuluk Sporu hakkında araştırma yapmaktayım. Okçuluk Türklerin ilk ata sporudur ve ben de okçuluk sporunu çok seviyorum,okçuluğun yayılıp gelişmesi için çalışıyorum, bu nedenle Türk okçuluğunu hakkettiği yere getirmek için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. -He was born in 1968 -Turkey.He has begun archery in 1981. Since 1987 he has been archery trainer. He has worked as Turkish National Team Trainer; educated many archers and already continue to this nice and hard job; studied Economy. He was born to be an archer ; try his best to develop archery in Turkey and World.

Beğendiğim Kitap : Zen ve Okçuluk


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

free counters